menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstanbul nasıl fethedildi?

21 15
02.04.2025

İstanbul nasıl fethedildi?

AYHAN DEMİR

Nisan ayının ilk günlerindeyiz. Neticelendiğinde, İkinci Mehmet’in “Fatih Sultan Mehmet” olarak anılmasını sağlayan; Konstantinapol’ü İstanbul haline getiren; bir çağı açıp diğerini kapatan, kuşatma harekâtının başladığı günlerin yıl dönümündeyiz.

Atalarımızın İstanbul’u ne zorluklarla aldığını öğrenmek, ona göre de kıymetini bilmek gerekiyor. Resmi tarih, çekilen çileyi tam olarak yansıtmıyor. Fakat özellikle hıristiyanların kaleminden çıkan satırlar, bu çileyi, gözler önüne seriyor.

Kuşatmayı içeriden anlatan Gustave Schlumberger’in kaleme aldığı İstanbul Düştü isimli kitap, kuşatılanların neler düşündüğünü, yaşadığını ve kuşatanların yaşadığı acıyı az çok öğrenmemizi sağlıyor. (Kaknüs Yayınları, 2003)

İşte, hıristiyanların kaleminden çıkan cümlelerden sadece bir tanesi: “Onun kılıncı, Türkleri buğday biçer gibi biçiyordu...”

Devam edelim.

Schlumberger, “hadiselerin akışını din, milliyet, ırk gayretkeşlikleriyle karıştırmaksınız takip edebilecek kadar ilmî bir olgunluğa sahip olmasa da Bizans’ı iyi bilmek gibi bir meziyete sahiptir.” Kaleme aldığı bu kitabın en önemli özelliği ise, kuşatmaya şahit olmuş Venedikli Barbaro, Kardinal İsidor, Francis gibi tarihçilerin günü gününe tuttukları notlardan ve bazı askerlerin hatıratlarından yararlanılmış olmasıdır.

Kitaptan dikkat çeken bir alıntıyla başlayalım.

Türk ordusu, büyük taarruz gecesi, hep bir ağızdan dua etmiş ve çıkan uğultu, surların gerisinden bile duyulmuştur. Bu manzarayı surların üzerinden seyreden tarihçi Leonardo şunu söylüyor: “Bu kadar fazla din taassubu karşısında hayran kaldık.”

Yalan yok. Bu manzara gözümde canlanınca; heyecanım artmaya ve kalbim daha hızlı atmaya........

© Yeni Akit