İki Mesele
İki Mesele
ALİ OSMAN AYDIN
Emperyalizm’in Orta Doğu olarak tanımladığı bölgemizin iki temel sorunu var. Bu iki sorun, bölgemizi her açıdan kilitlemiş, çözümsüzlüğe mahkûm etmiş durumda. Sorunlardan biri bölgesel. Diğeri hem özel, hem de bölgesel. Üstelik bu iki sorun arasında ciddi bağlantılar da mevcut.
Bu sorunlardan ilki İsrail Devleti’dir.
Emperyalistler, kendileri dışındaki dünyayı istikrarsızlaştırarak yönetmeyi amaçlarlar. Bunun için ihtilafları çoğaltır, birlikleri dağıtır, kalıcı ve uzun vadeli çatışma alanları yaratırlar.
Siyonizm’in bugünkü İsrail topraklarına olan aktif ilgisinin 19. Yüzyılda nasıl teşekkül ettiğini az çok biliyoruz… Onu geçelim. Mesela, 1916 Sykes-Picot Anlaşması’yla Ortadoğu, Osmanlı’dan kopartıldı ve İngiltere ile Fransa arasında paylaştırıldı. Bu, 400 yıllık Osmanlı toplumsal, siyasal ve dini düzeninin sonuydu. Ardından, 1917 Balfour Deklarasyonu’yla başta İngiltere’dekiler olmak üzere dünya Yahudilerine Filistin’de bir yurt vaat edildi.
Bu deklarasyonun ardından İsrail’in tohumlarının bölgemize atıldığını görüyoruz. Bu anlamda İsrail, çok işlevli müthiş bir emperyal mühendislik ürünüdür. Bu ürünle birlikte bölge, bir daha birleşmemecesine paramparça edilmiş oluyordu. Emperyalizm, İsrail’i istihbarat başta olmak üzere, askeri, ekonomik, siyasi, diplomatik bütün yardımlarla destekleyerek, onu bir aparat olarak kullanmak niyetindeydi. Amaç, bölgenin enerji kaynaklarını sömürmek, iktidarlarını dizayn etmek, halklarını kukla hükümetlerle kontrol altına almaktı.
İsrail’in bu şekilde yerleştirilmesi, sadece bir devletin kurulması değil, aynı zamanda sürekli çalışacak bir kriz aygıtının inşa edilmesi anlamına geliyordu. Bu kriz aygıtı, bölgede halkların birleşmesini, kalkınmasını ve kolektif bir siyasi irade oluşturmasını, siyasal krizler, darbeler ve işgallerle sekteye uğratacaktı. İsrail’in gücünün yetmediği yerde, Batılı sponsorları devreye girecek, İsrail........
© Yeni Akit
