Bir Kaza ve Bir Mektup
Bir Kaza ve Bir Mektup
ALİ OSMAN AYDIN
Kıymetli dostlar! Bir okuyucumuz, geçenlerde yazdığımız trafik yazısı ile ilgili bize bir elektronik posta göndermiş. Başından geçen şeyleri paylaşmış.
Okurumuzun başından geçen olay hem hukuk sisteminin, hem sigorta sisteminin hem de cemiyetin ne durumda olduğunu gözler önüne sermiş! Doğrusu ben anlatılanları ilgi çekici buldum. Anlatım ve imla ile ilgili mektupta birkaç küçük değişiklik yaptım. Okurumuzun ismini özellikle paylaşmadım. Bu şekilde mektubu dikkatlerinize sunuyorum…
“Ali Osman bey merhaba,
Ben mühendislik fakültesinde öğretim üyesiyim.
Her ne kadar uzmanlık alanım olmasa da hukuki uygulamalarda ciddi sorunlar var. Her şeyden önce haklı bir kişinin hakkını araması çok zor. Adliyelerde prosedürü bilmiyorsanız hakkınızı almakta çok zorlanıyorsunuz.
Ayrıca, hukukçular iş yükünün ağırlığından şikayetçiler ama iş yükünü gereksiz artırmakta üstlerine yok. Burada kanun yapıcıya (Meclise) yüklenmek daha doğru ama hukukçular da bunu dert etmiyorlar.
Aşağıdakileri madde madde sıralayabilirim: (Açıklaması sonra geliyor.)
1. Yalan söylemek hukuk önünde geçer akçe. Haklı isen yalancı şahidin olmalı.
2. Kaskonu kullanırken beyanını iyi süslemelisin yoksa yalan beyan olur.
3. Bir kaza için en az 3-dava açılmalı.
4. Trafik suçunun soruşturma neticesi takipsizlik.
5. Hakkını aramak için bol zamanın ve vaktin olmalı. Profesyonel yardım........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d