Pamuklara saralım, Hoca’ya ve polislere saldıranları öyle mi?
Pamuklara saralım, Hoca’ya ve polislere saldıranları öyle mi?
ALİ KARAHASANOĞLU
Kapınıza bir hoca gelmiş.. Yıllardır Boğaziçi Üniversitesi’nin bahçesinde kazık gibi durmayı, “öğretim üyeliği” onuruna yakıştıranlardan farklı olarak, çok önemli şeyler anlatacaktı..
Sizin manevi kimliğinize hitap eden, ruh dünyanıza hitap eden bilgiler verecekti..
Bir gün önceki Cumhuriyet gazetesinde vardı.. 27 Mayıs darbesi sonrasında meclis üyeliğine getirilen, sonraki yıllarda Hürriyet’te uzun süre başyazarlık yapan, halen sağlık koşulları elverdikçe Cumhuriyet gazetesinde dindar insanlara nefretini döken, aynı zamanda hukukçu (!) Oktay Ekşi, 10 yıl önce vefat eden eşinin ölüm yıldönümü için şu ilanı vermişti:
“Anma. Canım.. Sensiz bir günü bile düşünemezdim Oysa. 10’uncu yıl bugün doluyor. Neyse ki vakit yaklaştı.. Nereye gideceğimi bilmiyorum. Ama kavuşacağımızdan eminim. Bekle beni.. Oktay Ekşi”
92 yaşındaki, laiklikten ödün vermeyen hukukçu büyüğünüz kaleme almış, bu anmayı..
Benim gibi düşünen biri değil, Boğaziçili arkadaşlar... Tıpkı size “kazık gbi durma”yı eylem diye yutturan öğretim üyeleri gibi düşünüyor. Tayyip Erdoğan’ı, Adnan Menderes’in sonu (idam edilmesi) gibi olma üzerinden tehdit ediyor, hemen her yazısında dindar insanlara haksız isnatlarda bulunuyordu..
Geldiği nokta..
Bizim de, geleceğimiz nokta işte orası..
Kim bilir, belki bizim öyle bir noktaya gelmemiz bile mümkün olmaz, çok önceden emaneti teslim ederiz, sahibine..
Ne diyor Oktay abimiz..
“Vakit yaklaştı..”
Ne mutlu, her daim, o “vakti” düşünenlere, hatırlayanlara.. Ne mutlu, o “vakte” hazırlananlara..
Ne diyor Oktay abimiz, “Nereye gideceğimi bilmiyorum.”
İşte 92 yaşındaki Oktay abimizin, daha 30 yaşına basmadan, darbeciler adına Anayasa hazırlayan meclise atanan bir insanın dahi, “bilmediği”ni itiraf ettiği yer hakkında, size ipuçları verecekti, Nureddin Hoca..
Hakkını yemeyelim, Oktay abimiz, şuna kesin inanıyor: “Bir gün, dünya hayatında eşim olan, acı-tatlı nice günleri birlikte geçirdiğimiz insana mutlaka kavuşacağım.”
Hemen herkesin; ateistin, dindarın, “bir gün mutlaka” diye inandığı, bu inançtan koptuğunda hayatın hiçbir anlamı kalmadığı gerçekleri anlatacaktı, Nureddin Hoca sizlere..
Solcu kardeşler olarak, siz ne yaptınız?
“Özgür Üniversite” istiyoruz” diyen gençler olarak, ayağınıza kadar gelmiş bir büyüğünüze ne yaptınız?
Haydi “protesto hakkınızı da kullanın” diyelim.
Çünkü yetiştiğiniz çevre, Türkiye’nin hâlâ kıramadığı zincirler altındaki üniversitelerin verdiği eğitim çerçevesinde, Nureddin Hoca’nın size katkısı olmayacağına inanıyordunuz, haddinizi........
© Yeni Akit
