Ramazan! İman sohbetleri (4)
Ramazan! İman sohbetleri (4)
AHMET MARANKİ
Allah celle celalühu Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi 185. ayeti başta olmak üzere pek çok sure ve ayetlerde orucun farz kılındığı ramazan ayı, insanlara hidâyet rehberi olup onlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayırıcı en açık delilleri ihtiva eden Kur’an’ın indirildiği aydır. Diyerek önemine binaen müjdelemiştir!
“O sayılı günler Ramazan ayıdır ki Kur’an onda (ki Kadir gecesinde levh-i mahfuzdan semâ-i dünyâye) indirilmişdir. (O Kur’an ki) insanlara (mahz-ı) hidâyetdir, doğru yolun ve Hak ile batılı ayırd eden hükümlerin nice açık delilleridir. Öyleyse içinizden kim o aya erişirse (hazır olur, müsâfir olmazsa) onu (orucunu) tutsun, kim de hasta olur, yahud bir sefer üzerinde bulunursa o halde başka günlerde, oruç tutamadığı günler sayısınca (orucunu kaza etsin). Allah size kolaylık diler, size güdük istemez. (Bu kolaylığı istemesi;) o sayıyı (kaza borcunuzu) ikmâl etmeniz, Allah’ı sizi muvaffak buyurduğu o şeyden dolayı da büyük tanımanız içindir. Olur ki şükür edersiniz. Bakara -185
DÖRDÜNCÜ NÜKTE
“Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telâkki eder. Hattâ, mevhum bir rububiyet ve keyfemâyeşâ hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan, dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmişse, bütün bütün gasıbâne, hırsızcasına, nimet-i İlâhiyeyi hayvan gibi yutar. İşte, Ramazan-ı Şerifte, en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abddir. Emrolunmazsa, en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye, mevhum rububiyeti kırılır, ubûdiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.”
ORUÇ SABIR TALİMİ’DİR!
ORUÇ,
Nefsin isteklerini frenleyebilme irâdesinin........
© Yeni Akit
