Biz, yüz çizgileri belirginleşmiş, geç kalmış bir nesiliz
Biz, yüz çizgileri belirginleşmiş, geç kalmış bir nesiliz
AHMET CAN KARAHASANOĞLU
Yollar. Ne ilk ne de son kez. Her şehir, her kasaba, her ara sokak bir başka hikâyeyi çağrıştırıyor. Biten hikâyeler bitmiştir fakat göz yine görmek ister biteviye. Araçlar değişse de bellek hep arayıştadır. Tuhaf olan şu ki, nereye gidilirse gidilsin spontane çıkılan yolculuklarda hep bir meczup çıkar karşınıza.
Tevafuk mu? Belki. Ama buna tılsım diyorum artık. Sanki görünmeyen bir anlaşma var evrenle insan arasında. Siz geçerken beliren bazı şeyler var. Meczuplar, bu aniden beliren olağanüstülüklerin ete kemiğe bürünmüş hâli.
Kelimeleri savrulmuş, mantıkları çarpık ama ruhları… Ruhları çok daha berrak bizlerden.
Sıradan insanların içinde, dibe vurması an meselesi olanları tanıyor meczuplar. Kendilerine yakın olanları tanıyan sezginin kaçak ajanları diyorum onlara. Onlara yabancı değilseniz sizi hissediyorlar.
Belki de içinizde, zamanında dışarıya kapatılmış, gün ışığına çıkarılmamış bir “ben” var. Onları tanıyan. Onları unutmamış olan. Ve her........
© Yeni Akit
