menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ulusçuluk böler, İslâm birleştirir

12 2
13.05.2025

Ulusçuluk böler, İslâm birleştirir

ABDULLAH YILDIZ

Modern zamanların ürünü olan “ulusçu” akımların toplumları böldüğünü, İslam’ın kadim “millet” (ümmet) anlayışının ise birleştirdiğini yazmanın tam da zamanı.

Kur’an’da “millet” kavramı “din” ya da ‘bir dine bağlı insanlar topluluğu’ anlamında kullanılır (Bakara, 2/120, 130; Âl-i İmrân, 3/95; Hacc, 22/78). Modern ulusçuluklar ise laik karakterli olup, bu anlayışa göre din, ulusu oluşturan kültürel yapı içindeki bir motiften ibarettir. Günümüz ulusalcılığının egemen karakteri, ırk ve dildir; her ulusçuluk akımı kaçınılmaz olarak ırkçılığa kapı aralar. İslam’ın kabileciliğe ve ırkçılığa bakışı ise çok nettir. İnsanların ecdat ve kan bağıyla övünmesi, İslam’ın yıkmaya çalıştığı batıl anlayışların en başında gelir. İslam›a göre ırkçılık, yani kökenle övünmek, şeytanın Adem›e secdeyi (itaati) reddetmesiyle başlamıştır: “Beni ateşten, onu çamurdan yarattın; ben ondan üstünüm” (A‘râf, 7/12). Bu şeytani retorik, ırkçı söylemin temelini oluşturur.

Kur’an, Arap cahiliye düşüncesinin esasını teşkil eden ecdatçı, soyu-sopu kutsayan, ırk ayrımcı anlayışı kökten reddeder. Kardeşliği “kan bağı” ile değil “inanç bağı” ile tanımlar: “Yalnızca inananlar kardeştir.” (Hucurât, 49/10) Üstünlüğü soy-sopta değil (Tekâsür, 102/1-8), takva’da görür (Hucurât, 49/13).

Dilleri ve renkleri, sadece Allah’ın yaratıcı gücüne ve yüceliğine delil teşkil eden ayetler (Rûm, 30/22) olarak........

© Yeni Akit