menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tehcir ve hicret kavramları ışığında Gazze

10 1
21.04.2025

Tehcir ve hicret kavramları ışığında Gazze

ABDULLAH ŞANLIDAĞ

Gazze, Kudüs, Filistin, Mescid-i Aksa şuuruyla büyüdük. İslâmî hareketin Filistin davası hep gündemde tutuldu. Geldiğimiz nokta ve İslam dünyasının Filistin konusundaki acziyetini, acziyetimizi daha sağlıklı değerlendirmek gerekiyor. Nüfusu 10 milyonu geçmeyen İsrail, dünyadaki nüfusları 2 milyardan fazla olan Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa ve Gazze işgali, katliamı, soykırımı karşısında sessiz bir şekilde bekliyorlar. 2 yıldır İsrail Gazze’de ölüm yağdırıyor. Mahzuni Şerif, 50 yıl önce Amerika için katil demişti. Bu katil ve Büyük şeytan Amerika’nın İsrail’e verdiği destek sürdükçe, anlaşılan Gazze’de soykırım bitmeyecek. İsrail, şu ana kadar Gazze’de 50 binden fazla insanı katletti. Trump denen haydutun Filistin’e yönelik tehcir politikası (Gazze halkını Mısır ve Ürdün’e yerleştirme) adım adım işliyor.

Dışişleri Bakanı Fidan’ın Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında yaptığı konuşma, doğrusu beni ürküttü. “Günün sonunda Amerika’nın desteği kesilmediği sürece soykırımın sona ermeyeceği ortada.”

Peki, Amerika’nın İsrail’e desteği kesilir mi? Ya da şöyle soralım: İnsani ve diplomasi trafiği ile bu sorunu çözebilir miyiz? Hakan Fidan, Trump’ın Gazze’ye yönelik tehcir (Filistin’i tahliye, yani Gazze halkını Filistin’den sürme) politikasına ilişkin şunları söyledi. “Tehcir ne bölgenin ne bizim kabul edebileceğimiz bir durum. Bunu düşünmek bile abesle iştigal.”

Şimdi akıllı, basiretli ve sağduyulu düşünmek durumundayız. Bu işler; “kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail. Katil İsrail, Filistin’den defol!” demekle olmuyor. Elbette boykot, yürüyüş, miting faydadan ari değildir. Lakin Siyonist İsrail, elindeki ölüm makinesi ile Gazze halkını topyekûn........

© Yeni Akit