menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Modernlik ve dindarlık arasında sıkışıp kalmak

21 1
28.10.2024

Modernlik dindarlığı, dindarların iktidarını bir zamanlar boğmak istemişti. Kemalistler, kamusal alanda bir kadının başörtüsü takmasını dahi hazmedemiyorlardı. Liberal kesim ise, samimi bir şekilde örtünen bir kadının, bu tercihinden dolayı baskılanmasına karşıydılar. İki binli yıllar öncesinde laik ve Kemalist kesim dindarlara hayat hakkı tanınmasına dahi karşıydılar. Ötekileştirme ve yok saymada laikler çok tutucuydu. Merve Kavakçı RP’den vekil seçilip meclise başörtüsü ile girince, “bu kadına haddini bildirin!” diyen Bülent Ecevit de düşünce ve fikir özgürlüğü yanlısı bir siyasetçi değildi.

Ak Parti iktidara geldiğinde bu yüzden çok endişelendiler. Rahatça rakı içemeyeceklerini, plajlara gidemeyeceklerini ifade edenler bile oldu. Hatta bunların içerisinde gazeteci bir kadın olan Ayşe Arman, kafayı etek boyuna takmıştı. Bir gazeteci ile söyleşi yapan Ayşe Arman, çeperine aldığı gazeteciyi çapraz sorularla terletmişti. Darbe yanlısı askerler de merhum Erbakan Hocaya yapmadıklarını bırakmadılar.

Şerif Mardin, memleketin durumunun sosyolojik fotoğrafını çekmeye çalışırken, aslında uyanık ve aynı zamanda usta gazeteci olan Ayşe Arman nedense inanç özgürlüğü, yaşam hakkı konusunda liberaller gibi düşünmüyordu. İşte benim de bir türlü bunu havsalam almıyor. Yahu partiler ve cemaatler İttihat ve Terakki›nin ürünü yapılardır. Sistemi kökten değiştirici referans ve güce sahip değiller. Arman gibi bir gazeteci dindarların iktidara gelmesiyle etek boyunun uzayacağını düşünür ve bu endişesini şöyle ifade ederdi: “-Ya biz farkında bile olmadan gittikçe etek boyları uzarsa… Eğer benim hayat tarzım değişmek zorunda kalacaksa,........

© Yeni Akit


Get it on Google Play