menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın Küresel Göçmen Politikalarıyla Faşizme Giden Yolu

6 0
12.04.2025

Donald Trump, başkanlık görevine başlamadan önce yüksek yargı organlarının kararıyla dokunulmazlık kazanarak adeta “Führer” ve “Duce” ilan edildi. Bu durum, bir devlet başkanının anayasal düzeni devre dışı bırakarak yetkilerini genişletmesi anlamına gelen “otogolpe” sürecinin bir parçasıydı. Otogolpe, yürütme gücünün hukuku çiğnemesi, yasama organını etkisiz hale getirmesi ve muhalefeti baskı altına almasıyla gerçekleşir. Trump’ın attığı bu adımlar, küresel ölçekte sağcı ve otoriter rejimlere ilham veren bir sürecin faşizan başlangıcı sayılabilir.

Bu sürecin en dikkat çeken örneklerinden biri, 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası’nın yeniden yürürlüğe sokulmasıydı. Trump yönetimi, bu yasayı başkana mahkeme kararı olmadan “düşman” ilan ettiği bireyleri tutuklama ve sınır dışı etme yetkisi veren bir araç olarak kullanmaya başladı. 227 yıl sonra tekrar devreye giren bu yasa, yalnızca Amerika’daki hukuki düzeni sarsmakla kalmadı, aynı zamanda dünya genelinde otoriter yönetimlerin benzer politikalar uygulamasına zemin hazırladı.

Trump, bu yasayı ilk olarak Venezuela bağlantılı suç örgütlerine karşı kullanarak durumun bundan böyle bütün keyfilikler için uygulanabilir olduğunu göstermiş oldu. Ancak bu adım, yalnızca belirli gruplara yönelik bir önlem olmanın ötesine geçerek küresel göç politikalarında köklü bir değişime işaret etti. Bu politika, bireyleri keyfi şekilde “düşman” ilan etmekle kalmadı, aynı zamanda toplumları dışlayan, ayrımcılığı derinleştiren ve adaletsizliği artıran bir sistemin inşasına katkı sağladı. Trump’ın attığı bu adımlar, dünya genelinde faşizme giden yolun taşlarını döşedi.

Yabancı Düşmanlar Yasası’nın İdeolojik Temeli ve Küresel Yansımaları

Trump’ın Yabancı Düşmanlar Yasası’nı devreye sokma kararı, göçmenlik karşıtı söylemleri ve sert dış politika stratejileriyle birleşmiş bir ideolojik temele dayanmaktadır. Bu yasa, başkana, herhangi bir yargı süreci gerektirmeden düşman ilan ettiği ülkelerin vatandaşlarını tutuklama ve sınır dışı etme yetkisi tanımaktadır. Trump, bu yasayı Venezuela’yı hedef alarak uygulamaya koymuş, böylece bir “düşman” yaratma stratejisini ve göçmenler üzerinde baskı kurmayı pekiştirmiştir. Ancak, Trump’ın göçmenlik politikaları yalnızca Amerika’da değil, dünya genelinde benzer baskılar ve dışlayıcı politikaların artmasına yol açacaktır. Venezuela örneği, sadece bu ülkenin vatandaşlarını değil, tüm göçmenleri dünya........

© Yarın Haber