menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyalist Bir Alternatif İçin

8 0
15.03.2025

Tarih boyunca yaşadığımız topraklar, sınıfsal mücadelelerin, ulusal kurtuluş direnişlerinin ve toplumsal dönüşümlerin yaşandığı pratiklere sıklıkla sahne olmuştur. Halkların, emekçilerin ve ezilen kesimlerin tarihi, sömürü düzenine karşı verdiği mücadelelerle şekillenmiştir. Bugün ise neoliberal politikaların yarattığı ekonomik krizler, otoriter yönetim anlayışları ve toplumsal kutuplaşma, emekçilerin ve yoksul halk kesimlerinin yaşam koşullarını daha da zorlaştırmaktadır. Bu süreçte, örgütsüzlük ve dayanışma eksikliği, halkın yaşadığı adaletsizlikler karşısında savunmasız kalmasına neden olmaktadır. Gerçek bir toplumsal dönüşüm, ancak bilinçli, radikal bir sınıfsal bakış açısı ve örgütlü bir halk mücadelesi ile mümkündür. Bu mücadelenin temelinde, halkın doğrudan söz ve karar sahibi olduğu demokratik örgütlenmeleri, meclislerin yaygınlığının inşasıyla mümkün hale getirilebilir.

AKP ve MHP iktidarı, “Yeni Türkiye” söylemiyle inşa ettiği ekonomik ve siyasi düzenin temellerini, halkın haklarını gasp etmek üzerine kurmuş, kamu kaynaklarını sermayeye peşkeş çekerek toplumun geniş kesimlerini yoksulluğun mirasçılığına mahkûm etmiştir. Üretim yerine borç ve tüketim ekonomisini esas alan bu sistem, yerli ve bağımsız bir ekonomik yapı oluşturmak yerine dışa bağımlılığı artırmış, işsizliği ve güvencesizliği derinleştirmiştir. İşçilerin ve emekçilerin hakları sistematik olarak budanmış, doğa talan edilmiş, eğitim ve sağlık gibi temel kamu hizmetleri ticarileştirilerek halkın erişimine kapatılmıştır. Ancak bu düzeni değiştirmek için yalnızca ekonomik yapıyı sorgulamak yetmez; aynı zamanda bu düzeni ayakta tutan baskıcı ve faşist politikalara karşı güçlü ve örgütlü bir mücadelenin geliştirilmesi bir zorunluluk olmuştur.

Mevcut iktidar, gerilim siyasetiyle toplumu kutuplaştırarak kendi otoriter gücünü........

© Yarın Haber