Şefik Hüsnü’nün büyük hesap hataları
Yıldırım Koç yazdı…
Eski TKP’nin İkinci Dünya Savaşı öncesindeki dönemde başarısızlığının önemli nedenlerinden biri de, önder kadrolarının siyasi değerlendirmelerindeki yetersizliklerdi. Gerçekliği doğru kavrayamayanların doğru politikalar üretmesi mümkün değildir.
Bu yıllarda eski TKP’nin en önemli yöneticisi, Şefik Hüsnü idi.
Şefik Hüsnü, Türkiye komünist hareketi tarihinde önemli ve saygın bir yere sahiptir. Bir hekim olarak tercih etseydi çok rahat bir yaşam sürebilecek olmasına karşın, hayatını sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesine adamış, büyük fedakarlıklar yapmıştır. Ancak bu büyük fedakarlıkları, onun siyasal gerçekliği doğru kavradığı ve ona uygun politikalar ürettiği anlamına gelmemektedir. En büyük hatası, emperyalist işgal altındaki İstanbul’da kalması, işgale hiçbir şekilde etkili bir tepki göstermemesi, Anadolu’da verilen kurtuluş mücadelesine katılmamasıdır. Anadolu’daki kurtuluş mücadelesinden o kadar kopuktur ki, Sakarya Zaferi’nden sonra bile, 1 Mayıs 1922 için İstanbul’da çıkarılan İstanbul Komünist Grubu bildirisinde işgal lanetlenmemekte, Anadolu’daki mücadele desteklenmemektedir. 1 Mayıs 1922 günü Şefik Hüsnü’nün miting konuşmasında da aynı büyük hata söz konusudur. (Bildiri ve Şefik Hüsnü’nün konuşma metni için bkz. Akbulut,Erden – Tunçay,Mete, Türkiye Komünist Partisi’nin Kuruluşu, 1919-1925, Yordam Kitap, İstanbul, 2020;185-188)
Şefik Hüsnü’nün birkaç olaydaki yaklaşımı, gerçeklikten ne kadar kopuk olduğunu ve çok yanlış politik analizler yaptığını göstermektedir. Ancak Şefik Hüsnü, kendisinin gerçekçi, Mustafa Kemal Paşa’nın ise ütopik olduğu kanısındadır. Halbuki Mustafa Kemal Paşa’nın büyük başarısının nedenlerinden biri, müthiş bir gerçekçi ve zamanlama ustası olmasıdır. Şefik Hüsnü’de ise bu tür özellikler yoktur.
Şefik Hüsnü, Komünist Enternasyonal’e gönderdiği 3 Mart 1924 tarihli raporunda, Mustafa Kemal Paşa’nın nasıl bir “ütopik reformcu” olduğunu yazmaktadır:
“Hükümetlerimiz -ve hepsinden de çok, Mustafa Kemal- ütopik reformculardır. Soyut kavramlarla dopdoludurlar ve gerçekçiliğin gereklerine yeterince nüfuz etmeyi başaramamaktadırlar. 1789 Fransız Devrimi’ni epeyce incelemişler ve onu harfiyen taklit etmeye çalışmaktadırlar. Nihayet psikolojilerini tek sözle nitelemek gerekirse onlar için formalist/biçimci denebilir; biçimlerin ve kanunların faziletine müthiş inanmaktadırlar.” (Akbulut-Tunçay,2020;412)
Şefik Hüsnü’nün çok ciddi hesap hatalarından biri de, 1923 yılı başlarında İttihatçıların kalıntılarıyla işbirliği yaparak, Mustafa Kemal Paşa’nın yönetimini devirebileceği beklentisidir. Anadolu’daki Kurtuluş Savaşı sürecinde yaşanan iç çelişki ve gelişmelerin tümüyle dışında olan Şefik Hüsnü, İttihatçıların........
© Veryansın TV
visit website