Günümüzde eski TKP’yi tartışmak niçin gerekli ve önemli?
Yıldırım Koç yazdı…
Epeyce bir süredir Atatürk döneminde eski TKP’nin çalışmalarını, sosyalist hareketten gelen kişi ve kuruluşların güvenilir birinci el kaynaklarından yaptığım alıntılarla değerlendirmeye çalışıyorum. Analitik düşünce, elde bulunan bilgiler arasından temel nitelikte olanları ayırabilmeyi ve bunlar arasında bağlantı kurabilmeyi gerektirir. Yapmaya çalıştığım da bu.
Peki, bunca yıl sonra eski defterleri karıştırmak doğru mu? Bunları bugün tartışmanın bugüne bir yararı olur mu? Yoksa zarar mı verir?
Bugün Türkiye’de yaşadığımız sorunların aşılabilmesi için, Atatürk’ün uyguladığı halkçı, devletçi, milliyetçi, laik, cumhuriyetçi, devrimci anlayışın ve planlı ekonominin gerekli ve zorunlu olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de yaşanan sorunlar arttıkça, Atatürk’ün düşünce ve uygulamalarına ilişkin ilgi artıyor. Atatürk sevgisi ve hayranlığı yükselişte. Geçmişte Türk bayrağını görmezden gelenler, Bayrağımızı sahiplenmeye başladı. Ancak Atatürk’ü ve yaptıklarını doğru olarak anlayabilmek için Atatürk’e yönelik eleştirilerin ve saldırıların ele alınması gerekiyor.
Atatürk’e saldıranların bir bölümü, laik düzene karşı çıkanlar. Bir bölümü de, Atatürk’e sahip çıkar görünürken, Atatürk’ün milliyetçi ve devrimci anlayışını unutturmaya, Atatürk’ü sıradan bir “Batıcı” göstermeye çalışanlar.
Beni ilgilendiren, kendisini sosyalist veya komünist olarak tanımlayanların içinde epeyce yaygın bir kesim olan Atatürk karşıtları ve hatta düşmanları.
Sosyalist hareket 1960’lı yıllarda Atatürk’e büyük saygı duyar, onun düşüncelerini sahiplenirdi. Amerikancı 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleri sonrasında özellikle cezaevlerinde yapılan işkencelerde Atatürk’ün kullanılması ve darbecilerin kendi anlayışlarına uygun bir Atatürkçülüğü topluma dayatmaları, sosyalist hareket içinde bir çarpılmaya neden oldu. Darbecilere karşı çıkanlar, darbecilerin kullandığı Atatürk anlayışını gerçek Atatürkçülük zannederek Atatürk’e karşı da tavır aldı.
Atatürk bunu hak etmiyor.
Pireye kızıp yorgan yakanlar neyse, darbecilere kızıp Atatürk düşmanı olanlar da öyledir.
Atatürk’e karşı tavır alanların dayandıkları kaynaklardan biri de, eski TKP’nin 1920’li yılların ortalarından Atatürk’ün ölümüne kadar yaptığı Atatürk düşmanlığıdır.
Rasih Nuri İleri bu konuda farklı düşünüyor. Şöyle diyor:
“Solculuğa ve Atatürkçülüğe derinlemesine bakarsak, Sovyetler Birliği’nin de Türkiye Komünist Partisi’nin de Atatürkçü olduğunu görürüz. TKP’nin pek çok metinlerinde ‘Burjuva Kemal’ gibi genel olarak burjuvazinin aleyhinde sözler geçtiği halde Parti, tümüyle Kemalizm aleyhinde değildi.” (Karaca, Emin, “Eski Tüfekler”in Sonbaharı, Gendaş Kültür Yay., İstanbul, 1996;56-57)
Ben aynı kanıda değilim. Eski TKP’nin Atatürk’e yönelttiği eleştiriler,........
© Veryansın TV
visit website