Halkın yükselen sesi
Yavuz Alogan yazdı…
Devlet’in esrarını çözmeye çalışıyoruz. İşler karıştıkça, kriz derinleştikçe, zirvedeki gerontokrasinin söylemi esrarengiz bir havaya bürünüyor. Kararlarıyla ülkenin kaderini belirleyecek konumda olan iki şahsiyetin sarf ettiği kapalı sözler medyadaki müfessirleri tarafından siyasî topluma tercüme ediliyor.
“Müfessir,” tefsir eden, yorumlayan anlamına geliyor. Birden çok anlamı olan dinî metinleri sadeleştiren, açıklayan kişiler için kullanılıyor. Topluma doğrudan açıklanamayacak kadar vahim, hatta şok etkisi yaratacak ölçüde müstehcen ve gizlice alınmış kararların yaratacağı tepkiden emin olamayan muktedir siyaset erbabı, küresel karar merkezlerine biat mesajı vermek, içeride kamuoyu oluşturmak, siyasî toplumu hazırlamak ve iktidar çevrelerine çıkış yolu göstermek için üstü kapalı sözlerini medyatik unsurlara tefsir ettiriyor.
Müfessir bazen ipin ucunu kaçırıyor. Mesela şöyle diyor: “Yarın CHP Kurultayı iptal edilecek ve partiye kayyum atanacak. Muhtemel bir ayaklanma ihtimaline karşı Ankara’ya çok sayıda güvenlik gücü sevk edildi.”
Haddini aşan ya da erken atış yapan müfessir hemen gözaltına alınıp hakkında dava açılıyor. Fakat gerçekten de Ankara’da dışarıdan gelen takviye güçlerle, torbacıları (!) hedef aldığı söylenen tatbikat gibi bir polis operasyonu yapılıyor. İnsan kuşkuya kapılıyor. Acaba bir karar alındı da son anda mı vazgeçildi? Devletin bir fraksiyonu diğerini mi engelledi? Yoksa alınan kararın sadece polis tatbikatı bölümü mü uygulandı?
Çok daha bilinçli ve deneyimli bir başka Müfessir şöyle diyor: “İki kimliğin [Türk ve Kürt] tam anlamıyla imtizaç edildiği bir ulus tanımı ve buna dayalı bir cumhuriyet inşası sürecinden geçiyoruz şu anda. Ve Bahçeli bu konuda tavizsiz.” Şaşılacak kadar açık ve rahat konuşuyor. “Ben İngiltere’yi daha çok önemsiyorum,” diyor.
Ortadoğu’da ABD himayesinde, temel direğini Türkler ile Kürtlerin oluşturduğu yeni bir düzenin kurulduğunu söylüyor ve şöyle diyor: “Yeni bölge gerçekleri üzerine özellikle İngiltere’nin mimarlığını yaptığı bir düzen inşa ediliyor ve Türkiye bir partner olarak bu düzenin bir parçası.” (Cansu Çamlıbel’in Mümtazer Türköne mülakatı, T24, 21.04. 25.)
Yani ABD ile İngiltere’nin gözetiminde Türkler........
© Veryansın TV
