menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yapay zekanın Osmanlıcayla imtihanı

15 10
20.08.2024

Şahin Filiz yazdı…

Yapay zekâ, sürekli gelişen algoritmalarıyla günümüzde pek çok alanda etkileyici beceriler sergiliyor. Bu alanlardan biri de şüphesiz ki doğal dil işlemedir. Makine öğrenimi modelleri, insan dilini anlama, çevirme ve hatta üretme konusunda şaşırtıcı beceriler kazanmış durumda. Bu başarının en çarpıcı örneklerine, Arapça ve Farsça gibi yapısal olarak karmaşık kabul edilen dillerde rastlıyoruz. Peki ama aynı yapay zekâ neden Osmanlıca ile başa çıkamıyor? Bu soruyu, Osmanlıca’nın tarihsel ve yapısal özelliklerini ele almadan cevaplamak mümkün değil.

Bir ilahiyatçı olarak Arapça, Farsça ve Osmanlıca gibi klasik dillerle uzun yıllardır iç içeyim. Bu dillerde yazılmış metinleri anlamak, çevirmek ve hatta üretmek, benim gibi bu dilleri öğrenmiş birçok kişi için zorlayıcı olsa da imkânsız değil. Üstelik yapay zekâ bu konuda bizlerden çok daha ileri giderek, çeviri programları ve dil araçlarıyla inanılmaz bir hız ve doğrulukta sonuçlar ortaya koyabiliyor. Fakat konu Osmanlıca metinlere geldiğinde, bu muhteşem teknolojinin bile deyim yerindeyse eli kolu bağlanıyor. Bu durumu yalnızca veri eksikliğine bağlamak, yani dil modellerinin Osmanlıca metinlerle yeterince eğitilmediğini söylemek, eksik bir analiz olur. Sorun, Osmanlıca’nın tarihsel ve yapısal özellikleriyle de yakından ilişkili.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ve ondan önce Selçuklular’da Türkçe’nin yüzyıllarca ilim, edebiyat ve bürokrasinin ana dili olarak kullanılmaması, Osmanlıcayı daha başlangıçtan itibaren karmaşık ve sentetik bir yapıya itti. Arapça........

© Veryansın TV


Get it on Google Play