menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sosyal medya şarlatanlarının kendilerini ve başkalarını kandırma kılavuzu

12 17
29.08.2024

Şahin Filiz yazdı…

Sosyal medyada, yani günümüzün “aydınlanma” pazarında; her köşe başında yeni bir guru, bir yaşam koçu, bir “sahte mesih” türedi. Kendilerini toplumun dertlerine deva, cehaletin karanlığına ışık olarak sunan bu kişilerin, ışıltılı filtrelerin ve tumturaklı sözlerin ardında sakladıkları gerçek ise çoğunlukla acınası bir şarlatanlıktır. Peki, bu sahte peygamberler, içlerindeki o büyük boşluğu nasıl görmezden gelip, kendilerini ve sizi “seçilmiş kişi” olduklarına ikna edebiliyorlar? Üstelik iplikleri pazara çıktığında, nasıl oluyor da o sahte sakinliklerini kaybedip, eleştirenlere öfke ve hakaret kusuyorlar? Bu yazımızda, bu ironik öz-aldatma ve agresif savunma mekanizmalarını mercek altına alıp, sanal dünyanın bu yeni “büyücülerinin” foyasını ortaya çıkaracağız.

İşte bu “sahte mesih”lerin, yalan ve manipülasyon üzerine kurulu dünyalarını ayakta tutmak için başvurdukları beş etkili yöntem:

Sahtekârlığın Sancıları: Her yalan, vicdanda küçük bir yaradır. “Sahte peygamber” rolünü oynayan kişi, bu yaraların iltihaplanmasını önlemek için kendini haklı çıkarma egzersizlerine başlar.

Kozmetik Gerçeklik: Yalanlarını, insanlara “yardım etme”, “topluluk oluşturma” gibi soylu amaçlarla süsleyerek vicdanlarını rahatlatırlar. Böylece “Amaç, araçları meşrulaştırır” mantığıyla, kirli çamaşırlar halının altına süpürülür.

Mit Yaratma Atölyesi: Zamanla kendi yalanlarına o kadar inanırlar ki “seçilmiş kişi” oldukları fikri, zihinlerine kazınır. Geçmişlerini, bu yeni ve parıltılı kimliğe uyacak şekilde yeniden yazarlar; başarısızlıklar başarıya, sıradanlık olağanüstülüğe dönüşür.

Örnek: Üniversiteyi bitirememiş bir “çakma filozof”, diplomasının yerini sosyal medyada yarattığı “bilge kişi”........

© Veryansın TV


Get it on Google Play