Hüseyin Vodinalı yazdı…

Tam İstanbul görüşmeleri öncesi Rusya büyük bir darbe yedi.

Ülke çapındaki (hatta Sibirya’daki de) 6 kadar stratejik üssü Ukrayna’nın “Örümcek Ağı Operasyonu” adını verdiği çok katmanlı bir terörist saldırıda hedef alındı.

5 veya 6 nükleer bomba taşıyabilen stratejik uçak, üslerin yakınındaki kamyonlardan çıkan dronlarla imha edildi. Teknik detaya giremem ama bu uçakların her biri Rusya’nın nükleer stratejisinde çok kritik önemdeydi.

Rusya gibi nükleer güç ve güvenlik devleti olan bir ülke için bu, Japonya’nın 2. Dünya Savaşı’nda ABD’ye Pearl Harbour üssü baskınından farklı değildi.

Hem de tam Ukrayna’da savaşı kazanma noktasında iken. Ve hem de İstanbul’daki barış görüşmelerinin bir gün öncesinde.

Kiev saldırıyı üstlendi. Ama Rusya tarafında parmaklar İngiltere’yi gösteriyordu.

Bir buçuk yıl boyunca ilmek ilmek hazırlanan bu saldırılar, istihbarat geleneği derinlerde olan Batılı bir devletin yardımı olmaksızın yapılamazdı.

Ancak burada beklenmeyen bir şey daha vardı.

O da, ABD’nin bu saldırıda rolü veya en azından bilgisinin olması.

ABD’de son dönemin popüler haber ajanslarında Axios, saldırılardan Beyaz Saray’ın bilgisinin olduğunu duyurdu.

Fakat daha sonra Beyaz Saray’dan yalanlama gelince haberi geri çekti.

Ancak Trump’ın bu olanlardan haberinin olduğuna yönelik önemli bir kanıt vardı.

Geçen hafta yaptığı sürpriz Putin açıklamasında aynen şunları söyledi Trump:

“Vladimir Putin’in farkına varmadığı şey, Rusya’nın başına kötü şeyler gelecek ve GERÇEKTEN KÖTÜ şeyler demek istiyorum. Ateşle oynuyor!”

Bu sözlerin sebebi, Putin’in savaşta elde ettiği alanlardan taviz vermeyi reddettiği kırmızı çizgileriydi.

Trump ise yeraltı zenginliklerine el koymayı planladığı Ukrayna’nın barış masasından kazançlı (en azından........

© Veryansın TV