menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kafkasya’da Türkiye’yi bekleyen tuzak

75 6
02.07.2025

Hüseyin Vodinalı yazdı…

Rusya’nın terk ettiği Esad’ın düşüşü bölgemizde domino taşı etkisi yarattı.

ABD, İsrail ve İngiltere’nin (elbette AKP yönetiminin de) desteklediği El Kaidecilerin Şam’ı ele geçirmesi İsrail’in sadece Gazze’yi yerle bir etmek değil, asıl İran’a saldırı planlarını hayata geçirmesi için büyük fırsat yarattı.

Siyonist ve Neocon’ların elindeki ABD derin devletinin hedefindeki (Son RAND ve diğer think tankların yeni düşman blok olarak ilan ettiği) RIC (Rusya, İran ve Çin) üçlüsünün en zayıf olarak görülen halkası İran idi.

13 Haziran’da İsrail’in başlattığı saldırı öyle aniden alınan bir kararla yapılmadı.

ABD, İngiltere ve İsrail’in uzun bir süreçte hazırladıkları planın parçasıydı.

Bölgede İsrail’in önündeki en büyük engel olan Suriye’nin ortadan kalkması 14 yıldır üzerinde uğraşılan bir kumpasın sonucu oldu.

Burada Rusya’nın başına sarılan Ukrayna savaşının da geniş ölçekli planın ilk ve önemli unsuru olduğunu belirtmek lazım.

Rusya orada meşgul edilirken Batı Asya’da kaleyi boş bıraktı ve gölü yedi.

Çin de o ünlü yumuşak güç diplomasisiyle vaziyeti idare edeceğini düşündü ama yanıldı.

Karşısında aslında “utanç yüzyılından” beri çok iyi tanıması gerektiği vahşi ve acımasız bir düşman vardı.

O düşman, Rusya ve İran’da yıpratma savaşlarıyla rejim değişikliği yapıp neticede Çin’i kuşatmayı ve boğmayı planlıyordu.

Rusya’nın zayıf karnı İsrail ise Çin’in de zayıf yönü fazlasıyla bağımlı olduğu küresel ticaret ağıydı.

İşte Batı emperyalizmi bu ticaret yollarını birer birer kesip Çin’in yükselen ekonomik gücünü durdurmayı ve sonrasında da Rusya ve İran gibi Çin’i de parçalamayı........

© Veryansın TV