Çürümenin sebebi: Konformizm ve yabancılaşma
Hüseyin Vodinalı yazdı…
Cumhuriyetimiz 1938’den beri gerileme sürecinde ne yazık ki.
Kurtarıcı ve kurucu lider Mustafa Kemal Atatürk öldüğünde “devrimcilik” yitirildi.
Ardından aşama aşama, 6 okun geri kalanı kırıldı.
Çünkü devrimci olmanız için önce bağımsız ve hür olmanız gerekirdi.
Devrim ve Cumhuriyet bağımsızlığını yitirdikçe evlatlarını yemeye ve satmaya başladı.
Bugünkü korkunç çürümeyi anlamak (uzun uzun örnek vermeyeceğim herkes biliyor, bebeklerin öldürüldüğünü, çocuklara tecavüz edildiğini, otellerin nasıl yandığını ve depremde insanların nasıl ölüme terk edildiğini vs.) için sadece neoliberalizm kavramı yetmez.
O, ekonomik bir tetikleyicidir elbette.
Bir katalizördür.
Ancak eski dostumuz ve büyüğümüz Marks’ı bilmeden temel meseleyi anlayamayız.
Doktriner bir Marksist değilim ama Marks’ın sosyo ekonomik meseleyi en iyi anlatan kişi olduğundan eminim.
Bugünkü Türkiye’yi anlayabilmek için onun bolca kullandığı (veya onunla birlikte bolca kullanılan) iki kavramı iyi anlamak ve bugüne uyarlayabilmek lazımdır.
Birincisi konformizm kavramıdır.
Bu Marksist teoride daha çok küçük burjuva eleştirisinde kullanılır.
Küçük burjuva denilen sınıf bencil ve bireyci olarak görülür ve kapitalizm düzeninin devamında bunlar suçlanır.
Bunlar toplumda belli ölçülerde üst sınıflarda bulunan kişilerdir.
Küçük esnaf ve müteahhit, şirket yöneticileri, beyaz yakalılar (mühendis, doktor, avukat vs.), bürokrat, subay, sendikacı, politikacı, akademisyen vs.
Bunlar Türkiye’de de vardır, dünyanın her yerinde de mevcutturlar.
Esasen bunlar hem devrimi yaratabilen hem de öldürebilen bir sınıftır.
Koşullar küçük burjuvanın tepkisini belirler.
Fransız devrimi ve sosyalist hareket içinde lokomotif bunlardır. Cahil işçi ve köylüleri bu insanlar harekete geçirir ve doktrine eder.
Ama yerine göre de iktidara ve egemen sınıflara yatarlar.
İşte burada........
© Veryansın TV
