‘Kırmızı Buğday’ ya da Üç Kemaller ve bir de Ahmet
Hüseyin Vodinalı yazdı…
Üç kıta ortasına oturmuş ülkemizin makus talihi hiç değişmiyor.
Yüz yıl önce olanlar yineleniyor.
Bunu, “Kırmızı Buğday”ı okuyunca daha da iyi kavradım.
Sevgili Ahmet Büke bana romanı yeniden sevdirdi. Uzun yıllardır okumadığım romanı, önce “Deli İbram Divanı” ile hatırladım ve sevdim. Ardından “Kırmızı Buğday” ile o satırları iştahla yutarken, sayfaları ardı ardına çevirirken yeniden burnum sızladı.
Büke aynı zamanda dostum da olur. İzmir’de tanıdığım belki de en çalışkan kişidir. Bu son romanı yazmak için dört yıl boyunca binlerce sayfa okudu, yüzlerce kişiyle görüştü. Hoş, Deli İbram’ı yazarken de denizciliği öğrenmiş, yelkenci bile olmuştu!
Ama en büyük şansı, Manisa Gördesli olması ve romanda adı geçen Hacı Bey, Pehlivan Ahmet gibi yiğit Kuvvacıların, Gördes Müftüsü gibi yurtsever din adamlarının soyundan geliyor olmasıydı. Buğdayın zeytinin, rüzgarın yağmurun, kurdun kuşun dilinden anlaması, o toprağın çocuğu olması ve gerçek hikayeleri anlatması çok ayırdedici.
Büke, aslında hikayeyle başlayıp........
© Veryansın TV
