Yunanistan, ABD ve AB desteğiyle hangi adımları atıyor?
Barış Doster yazdı…
Avrupa Birliği Komisyonu, geçtiğimiz günlerde Türkiye raporunu açıkladı. Bildiğimiz, beklediğimiz ifadeler vardı her zaman olduğu gibi AB’nin raporunda. Türkiye’nin aday ülke olduğu anımsatıldı, önemi vurgulandı, eksiklikleri sıralandı… AB her zaman yaptığını yaptı. Üyelik güvencesi de, tarihi de vermedi. Türkiye de her zamanki sözlerle geçiştirdi durumu: Yok hükmündedir, reddediyoruz, önyargılıdır, temelsizdir, AB hedefine bağlıyız…
AB’nin Türkiye’ye ilişkin tutumu biliniyor. Özetle AB; Türkiye’yi üye yapmadan, içine almadan, bekleme odasında tutmak, istediği ödünleri koparmak, sorunlu bölgeler ve ülkelerle arasında bir tampon olarak kullanmak istiyor. 1995’te imzalanan ve 1 Ocak 1996’da yürürlüğe giren Gümrük Birliği sayesinde, Türkiye’nin gümrük rejimi, dış ticaret rejimi, iç pazarı üzerinde büyük nüfuz elde eden AB; üstelik bunu da Türkiye’yi üye yapmadan başaran AB; niçin Türkiye’yi üye yapsın ki? Alacağını zaten aldı, alıyor. Türkiye de, AB üyesi olmadan, kararların alındığı masada oturmadan, alınan kararlara uymayı sürdürüyor. Gümrük Birliği’ni tartışmaya bile açmıyor.
AB’yle yürüyen bu tek taraflı bağımlılık ilişkisinin, bir de Yunanistan boyutu var.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye karşıtı tüm tezlerini ve söylemlerini de sahipleniyor AB. Bu sayede Türkiye’nin Yunanistan’la olan sorunları, ki tamamı Atina kaynaklıdır, Türkiye ile AB arasındaki sorunlar oluyor aynı zamanda. Son yıllarda Yunanistan’ın adeta bir ABD üssü haline geldiğini, ABD’nin Yunanistan anakarası dışında, Yunan adalarına da askeri yığınak yaptığını biliyoruz.
İster Kıbrıs, ister kıta sahanlığı, ister karasuları, ister Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK), ister öteki sorunlar olsun, tüm sorunlarda, sadece Ankara ve Atina değil, Ankara ve Brüksel, Ankara ve Washington DC de karşı karşıya geliyorlar.
Son 23 yılda, Türkiye’ye ait yaklaşık 160 kadar ada, adacık ve kayalığı işgal eden Yunanistan; Türkiye’nin bu konudaki tepkisizliğinden ve duyarsızlığından da yararlanıyor. Bu konuyu ülkemizde en fazla Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri, Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım gündeme getiriyor. Bu ada ve adacıklar üzerine bayrak dikmesi, bazılarına asker konuşlandırması, hükümet yetkilileri, yüksek rütbeli komutanlar ve papazların buralara çıkıp resmi törenler yapması, Atina’nın küstahlığı kadar, Türkiye’nin bu konudaki sessizliğinin de sonucu.
Yunanistan’ın bu politikası, şüphesiz Megali İdea hedefiyle, Büyük Bizans hayaliyle, Ege Denizi’ni Yunan gölü yapma düşüyle örtüşüyor. 1996 yılındaki Kardak kayalıkları krizi de bu kapsamda değerlendirilmeli. O kriz sonrasında, ihtilaflı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d