menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ekonomisi yabancının parasına muhtaç bir ülke özgür ve demokratik olabilir mi?

17 1
22.08.2024

Ahmet Müfit yazdı…

Cevdet Yılmaz’ın gözetiminde, Mehmet Şimşek’in, Haziran 2023’te Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanması sonrasında “Ortodoks/Rasyonel Ekonomi Politikalarına Dönüş” adı altında, başlatılan, görünüşte IMF’siz, IMF Programının, gelinen nokta itibariyle sonucunu başarılı olarak görmek mümkün değil.

Genel olarak iktidar sözcüleri, Merkez Bankası Yönetimi tarafından verilen ve ekonominin gidişine yönelik olarak olumlu algı yaratmayı amaçlayan mesajların çokluğu, bu konuda yaygınlaşan başarısızlık algısını gizlemeye yetmiyor. Reel olarak enflasyonda bir türlü iyileşme sağlanamaz ve enflasyon konusundaki beklentiler aşağı çekilemezken, bir yılı aşan süredir uygulanan “Ortodoks” politikaların en önemli amacı olan ülkeye yeni döviz girişi yani yeni dış borçlar konusunda da beklenen artış bir türlü sağlanamıyor. Vergi reformu diye yutturulmaya çalışılan paketten çıkan, yalnızca halkın sırtına bindirilen yükün artırılması olurken, sermaye kazançlarına yani rantiyeye ise dokunulamadı. Son bir yıldır söz konusu programı koşulsuz destekleyen yerli yabancı piyasacı kesim dahi son zamanda bir şeylerin beklendiği gibi gitmediğini ifade etmeye başlamış durumda.

Son haftalarda döviz mevduatlarında yaşanan yukarı yönlü artış ivmesi, ihracatçı sektörlerden gelen TL’nin aşırı değerli olduğuna dair açıklamalar ve TL’nin yeniden değer kaybetmeye başlaması, son 3-4 ayda dövizini bozdurup, bastırılan döviz fiyatlarıyla sağlanan ortamdan da yararlanarak, “yüksek faizden” pay kapmaya çalışan “yerleşiklerin” yeniden dövize yönelmeye başladığı sinyalini veriyor.

Bu, işin bir yönü. Uygulanan programın diğer ve bence çok daha önemli sonucu ise gerek genel olarak ülke ekonomisi, gerekse dar gelirli -artık toplamın neredeyse yüzde 80’i- vatandaşlar açısından neden olduğu ağır tahribat ve güvensizlik.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından, son günlerde yayınlanan kısa vadeli dış borç ve istihdam verileri, olumsuz gidişe dair son dönemde ortaya çıkan somut göstergelerden sadece ikisi.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, işsizlik oranı, son bir yılda, sanayide yaşanan ciddi istihdam kaybına karşın, her nasılsa sabit kalmış gibi görünse de, artık iş aramaktan umudunu kesenlerinde dahil edildiği geniş tanımlı işsizlik rakamlarına bakıldığında, durum istihdam açısından tam bir yıkımı, gençler açısından tam bir umutsuzluğu gösteriyor. Geçtiğimiz yıl 23,5 olan oran, bu yıl 27,3 olarak, son yılların rekorunu kırmış durumda.

Dış borç verileri, diğer bir kötü gidiş göstergesi. Genel olarak yabancı para cinsinden borçlar hızla artarken, TCMB verilerine göre, Haziran sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç stoku, 236,6 milyar dolarla yeni rekor kırmış durumda. Sanayi üretimi Haziran 2024 itibarıyla yıllık bazda yüzde 4,7 azalırken, ihracat endeksleri, gerek miktar gerekse birim........

© Veryansın TV


Get it on Google Play