menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye’de Hayır Umalım Hayır Olsun

10 0
31.01.2025

Suriye’de yıldırım hızıyla gelişen olaylar, bakış açısına ve bakıldığı yere göre farklı görünmektedir. En kolay olan da iyimser bakıştır. Tarihin en eski ve Müslüman geleneğinin de en kadim şehirlerinden olan Diyar-ı Şam beldemizin her türlü pislikten temizlenmesi bizim de umudumuz, temennimiz ve duamızdır. Suriye’nin, reva görüldüğü zilletten kurtulup, Müslümanca konumuna kavuştuğu günleri görmeyi çok arzu ediyoruz. Geçmiş yıllarda Ebu Gureyb’de, yeni ortaya çıkmış olması itibariyle Sednaya işkence ve hapishanesinde kadınlarımızın namus ve şerefini hedef alan aşağılık düşmanın tasallutu, onu durduracak bir İslam gücü bulunmadığı sürece tüm yeryüzü için tehdittir.

Suriye, Filistin, Ürdün ve Lübnan demek olan Bilâdu’ş-Şam’ın ve bütün İslam beldelerimizin kafirlerin tasallutundan kurtulması ve yeniden İslam’ın vakar ve izzetine kavuşması İslam ümmeti için bir diriliş müjdesi olacaktır. Şam beldemizde Müslümanların başına bela edilen Hafız Esad ve oğlunun 61 yıllık zulmünün sona ermesine hangi Müslüman sevinmez?

Amma ve lakin…

Sadece Şam değil, bütün İslam yurdunun kurtarılması ve İslam ümmetinin yeniden ihyası için temenniler, dualar ve niyazlarla yetinmek kâfi gelmemektedir. Rabbimiz “Duanız olmasa neye yararsınız” buyurmaktadır fakat ondan daha fazla da O’nun yolunda malımızla canımızı birbirinden ayırmadan, tam kapasite ile cihad etmemizi, her şeyimizi Allah yoluna adamamızı istemektedir. Kur’an bize şunu söylemektedir: Siz bütün varlığınızla küfrün üzerine abanmazsanız, Allah sizi -siz hak etmeden- kafirlerin zulmünden kurtarmayacak, hak etmediğiniz bir rahmeti size tattırmayacaktır. Gazze Kur’an Okulu -Mehmet Akif’in Bülbülü misali- cüssesinin minnacıklığına bakmadan, bütün usulüne uyarak küçücük İslam şehrinde kocaman bir mücadele vermekte, adeta kıyameti koparmaktadır. Allah’ın muradı herhalde böyle bir adanma olmalıdır.

Suriye’de Suriyeli Müslüman kardeşlerimizin sevinci bizim sevincimiz, kederleri bizim kederimizdir. Onların ağızlarının tadını kaçırmak istemeyiz. Fakat itiraf etmeliyiz ki ümmet olarak ağzımızın tadı zaten kaçıktır. Mevzii sevinçlerimiz, devasa sorunlarımızı görmezden gelmemize yol........

© Venhar Haber