HAKKIN VE REFAHIN ANAHTARI BİZLERİZ
Değerli okuyucularımız, hepinizi dua ve selamla selamlayarak yazıma başlıyorum.
Güya hepimiz; sözünde, ahlakında, yönetimde, doğrulukta, dinde, komşuluk ve akrabalık ilişkilerinde, yardım ve paylaşımlarda en iyiler olarak kendimizi görüyoruz. Üstümüze toz kondurmayan bir ruh hâline girdik. Bu konular açıldığında ise en iyi olduğumuzu lanse ediyor, hakkımızda söylenen olumsuz bir söz ya da niyeti kabul etmeyen bir anlayışı gelenek hâline getirmiş durumdayız.
Peki, madem hiçbir olumsuz davranışı üzerimize almıyoruz, neden ülkemiz ve sosyal yaşamımız olumlu gelişmelere vesile olamıyor? Neden insanî bağlarımız kopma noktasına geliyor, ülke ve toplum hayatımız da çekilmez ve yaşanmaz bir hâl alıyor?
Bu soruların altında yatan nedenleri bulup düzeltme yoluna gitmediğimiz sürece, kendi kendimizi kandırmaya devam edeceğiz. "İyi bir kulvardayız" düşüncesi ise bizi hayal dünyasından kolay kolay kurtaramayacaktır.
Zan anlayışlarımızı doğru bir perspektiften ele almalıyız. Zanla değil, hayatın ve yaşamın gerçekleriyle yüzleşmeli, sorunlarımızla bir an önce yüzyüze gelmeliyiz. Toplumsal, yönetsel ve ahlaki yaşamlarımızı düzlüğe çıkarmak için; zan ve........
© Van Havadis
