Emeklilik, bir ayrıcalık değil haktır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kendisine sorulan kademeli emeklilik sorusuna, “Biz şu an mevcut aktüeryal dengeyi nasıl sağlayabiliriz, emeklilerimize aylıkları düzenli nasıl ödeyebiliriz, sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz, bunun telaşı ve çalışması içerisindeyiz” şeklinde açıklama getirmesi endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.
Türkiye’de emeklinin aldığı maaşlar uzun zamandır tartışma konusu haline getiriliyor. Bu durum, emeklilik maaşlarının düşük olduğu gerçeğini görmezden gelerek, mevcut ekonomik sorunların faturasını emeklilere yükleme girişimi olarak algılanıyor. Oysa emeklinin maaşı, yıllar boyunca ödedikleri primlerin, alın terinin ve fedakârlıklarının karşılığıdır.
Emekli maaşı, bir bireyin onurlu bir şekilde yaşamını sürdürebilmesi için asgari düzeyde bir geliri ifade eder. Ancak Türkiye’de birçok emekli, aldığı maaşla temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyor. Beslenme, barınma, sağlık ve diğer zorunlu giderler, emeklilik maaşlarını alıp götürürken, emeklinin sosyal hayatını sürdürebilmesi neredeyse imkânsız hale geliyor.
Hal böyleyken, emeklilik haklarını daha da kısıtlayacak veya erteleyecek bir düzenlemenin gündeme gelmesi üzüntü verici. Sosyal devletin öncelikli görevi, vatandaşına insanca bir yaşam sunmak ve özellikle emeklilik gibi hassas konularda hak kayıplarını önlemektir.
Eğer “mevcut aktüeryal denge” sağlanmak isteniyorsa, bu dengeyi sadece emekliler üzerinden kurmaya çalışmak adaletsizliktir. Türkiye’nin bütçesinde kamu zararı oluşturan pek çok farklı harcama kalemi bulunurken, bu yükün emeklilere yüklenmesi, sosyal adaleti derinden zedeleyen bir........
© tv100
