Ayasofya da unutulabilir, Marmaray'da! Peki, iktidar 'TEHLİKE'nin farkında mı?
İnsanlık tarihi paradokslarla doludur.
Bir yandan Mars'a yerleşme iddiasında olan insanoğlu...
Diğer yandan her anahtarı açan kapı kilidi dahi icat edemeyen bir insanoğlu var karşımızda...
Paradoks deyince 34 yıl geriye gitmemek olmaz...
26 Aralık 1991'de Sovyetler Birliği dağıldı. Aynı gün Rus Krikalev uzaydaydı. Uzayda toplam 311 gün geçirerek, başlangıçta planlanandan iki kat daha uzun süre uzayda kaldı.
Bu Rusya adına büyük başarıydı ama Rusya dağılınca başarıları alkışlayacak insan kalmadı. Daha doğrusu başarıyla ilgilenme fırsatları kalmadı.
* * *
İçinden geçtiğimiz yüzyıl ne yazık ki uzlaşma noktalarına provokasyon çağıdır. Ve bu provokasyonlar çoğunlukla beklenmedik yerden gelir. Toplumsal uzlaşı adına riskli, bir o kadar da önemli ilk kavşağı ufak tefek sıyrıklarla atlattık.
PKK, silah bırakma iradesini ortaya koydu ama henüz realize etmedi.
YPG dahil toparlanması gereken bir çok başlık var.
Aklı yerinde hiç bir insan, toplumsal huzur ve barıştan kaçmaz, buna katkı verir. Bence en büyük katkılardan birisi de gerçekçi olmaktır.
Sırtını gerçeğe dayamak her zaman iyidir. Ve o gerçek çelikten bir duvar gibi kendisine yaslananı korur.
* * *
Subjektif gördüğüm gerçek şu ki;
Bu çok zorlu bir süreç olacak.
İçeride terörün tamamen etkisiz hale getirilmesi akla yatkın görünse de YPG ve türevlerini Türkiye'nin başında demoklasin kılıcı gibi sallamak isteyen bir ABD var.
ABD ile bugün dost gibi görünmemiz bizleri yanıltıyor olabilir.
ABD ve Avrupa bu coğrafyayı bize lüks görüyor.
"Rezidansta oturan köylüler" olarak bakıyorlar bize...
Terörsüz Türkiye sürecini başka bir zaman daha geniş irdelemek üzere kenara bırakıyorum.
* * *
Asıl mesele........
© Turktime
