İSRAİL, DEVLET GÖRÜNÜMLÜ KORSAN BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR
Siyonist İsrail Yönetiminin Terörist Kimyası
Yazımızın ilk başında en köşeli cümleye yer verelim:
“Siyonist felsefeyle kurulan ve yönetilen İsrail, kesinlikle uluslararası hukuk çerçevesinde faaliyet yürüten ‘MEŞRU BİR DEVLET’ değildir. Her şeyden önce ‘HAYDUTLARIN YÖNETTİĞİ’ bir örgüttür. ‘KORSANCA’ hareket eden bir örgüttür. Dahası, elinde en ağır silahlar bulunan azılı bir ‘TERÖR’ örgütüdür”.
Bu belirlemeler özetle şu şekilde izah edilebilir.
Siyonist İsrail, meşru ve hukuki bir devlet değildir. Çünkü her bir devletin, gerek uluslararası hukuka gerekse milli hukuka göre, bir egemenlik anlayışı ve hukuka bağlılığı söz konusudur. Bu hukuki yapı gereğince, bir devlet meşru bir gerekçe olmaksızın bir başka devletin egemenlik alanına tecavüz edemez.
“X devletinin askeri, ekonomik vb. gücü benim güvenliğimi tehdit ediyor” diyerek bir başka ülkeye saldırmak ve işgal etmek, uluslararası hukuka göre meşru değildir; haydutluktur.
Her bir devletin sahip olduğu muhtelif türlü güçler, bir diğer ülkenin güvenliğini tehdit edebilir ya da ettiği söylenebilir. Mesela Türkiye’nin silahlı gücünün, Yunanistan’ı, İsrail’i tehdit ettiği söyleniyor ve bu durumu her iki ülkenin yöneticileri de açıkça söylüyorlar.
Bütün bunlar, Yunanistan’ın, İsrail’in Türkiye’ye saldırmasını hukuken meşru kılmaz.
Bir devlet, bu hukuki gerçekliklere rağmen, bir başka devlete “sen benim güvenliğimi tehdit ediyorsun” diye saldırdığı zaman, saldırı meşru değildir, hukuksuzdur, korsancadır.
Bir devlet gücü yettiği her bir ülkeye, bölgeye pervasızca saldırıyor, masum insanları katlediyor, hiçbir insani, vicdani, ahlakî, (uluslararası) hukuki ilke tanımaksızın, çoluk çocuk, masumları katlediyorsa, artık devlet görünümlü o yapının meşru bir devlet vasfı kalmaz.
Bu yapı bir korsan yapılanma, bir terör örgütüdür, yöneticileri de hayduttur.
Terör yapılanması mahiyetindeki korsan devletin haydut yöneticileri, gücü yettiği durumda artık kuralları kendisi belirler. Tıpkı denizlerdeki çapulcu korsanlar, eskiden çöllerdeki eşkiyalar gibi. Adında devlet yazması, bunu meşru devlete dönüştürmez.
Terör örgütleri hangi mantıkla hareket ederse, bu korsan devlet yapılanması da aynı mantıkla hareket eder.
Gelelim haydutların yönettiği İsrail korsan terör yapılanmasına.
İsrailli haydutlar tarafından, aylardır Gazze Şeridi’nde bütün savaş suçları işlenmektedir. Gazze’deki bir nevi “(İSLAM) DİN KIRIMI” olarak da nitelenebilecek katliamların uluslararası hukuk metinlerindeki karşılığı “soykırım”dır.
Din temelli soykırım suçunu icra eden Netanyahu’nun asıl hedefi, katliamlarla bitirdik, bitiriyoruz, bitirmek üzereyiz dediği HAMAS’ın İzzeddin El Kassam Tugayları değil, tamamen “masum, savunmasız, mazlum tüm Filistin halkı”dır.
Savaşın başlarında “HAMAS’ı tamamen yok edeceğiz, korkunç, tehlikeli, karanlık tünelleri yerle bir edeceğiz, HAMAS’ın elinde bulunan İsrailli rehineleri kurtaracağız” diye naralar atan katil, haydut Netanyahu yönetiminin günümüze gelinceye kadar yaptığı tek şey, resmi olarak açıklanan 60 bin civarında masum, mazlum, savunmasız bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların çoğunluğunu teşkil ettiği Filistinli sivilleri katletmektir.
Haydutlar tarafından yönetilen İsrail, hiçbir ahlaki, insani, hukuki, vicdani kural ve ilke tanımıyor. Zaten bu dizginsizlik ve kural tanımazlık sebebiyle kendisi hakkında “terör yapılanması”, “korsan devlet”, “haydutlar yönetimi” nitelemesi yapıyoruz.
Nitekim Netanyahu, Hamas’la mücadele adı altında Gazze’ye yönelik katliam harekâtı kararı aldığında İsrail Savunma Bakanı’nın orduya verdiği emir ve talimat şu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis