menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

EKREM İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASI BİR “YARGI DARBESİ” MİDİR?

8 0
27.03.2025

Türkiye’de bazı hadiseler aşılışdık dışı yaşanıyor.

Bugüne gelinceye değin onlarca belediye başkanı hakkında adli ve idari soruşturma açıldı. Bazıları ceza da aldı. Bunların başında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gelmektedir.

Şimdi bunların envanterini çıkaracak değiliz. Ama hiçbirisinde, ülkeyi bu düzeylerde karıştıracak hadiseler yaşanmadı. Ta ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açılıncaya, diploması iptal edilip, tutuklanıncaya kadar.

İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diploması iptal edildi.

İptal işlemi doğru mudur?

Bu sorunun cevabını dava açıldığı takdirde mahkemeler verecektir. Dava açılmadığı takdirde de doğruluğu kabule dilmek durumundadır.

Diplomanın iptal edilmesinin üzerinden çok geçemden, İmamoğlu ve diğer 99 şüpheli hakkında yedi tür suç iddiası ile Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı.

İmamoğlu ve çok sayıda kişi hakkında önce yakalama sonra da tutuklama kararı verildi, İmamoğlu görevinden uzaklaştırıldı.

Bütün bu yaşananlardan sonra, CHP tüm unsurlarıyla sahaya indi; bu soruşturmaların salt siyasi iktidarın emriyle, CHP’ye yönelik yargısal darbe mahiyetinde olduğu belirtildi.

Peki, suçlamalarda neler var bir de ona bakalım:

“Suç örgütü yöneticisi olmak”; “suç örgütüne üye olmak”; “irtikâp”; “rüşvet”; “nitelikli dolandırıcılık”; “kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek”; “ihaleye fesat karıştırmak”.

Tabii ki suçlamalar çok ağır.

Söz konusu yolsuzluk iddiaları kapsamında Belediye Bütçesinden haksız olarak çalındığı belirtilen para miktarının 560 milyar TL olduğu belirtiliyor.

Bu rakam dudak uçuklatacak düzeylerdedir.

Bir gariban memur hakkında 5.000 TL rüşvet aldığı tespit edilse, yüz kızartıcı suçtan dolayı mahkûm oluyor, siyasi yasaklara maruz kalıyor.

Buradaki rakam, öyle böyle değil, 560 milyar TL.

Bazı Ön Belirlemeler

Ben bir hukukçuyum. Bu hadise hakkında uluorta konuşmam ve yazmam. Bazı ilkeler benim için son derece önemlidir. Bunlara kısaca yer verelim.

İmamoğlu ve diğer kişiler bu suçları kesin olarak işlediler mi?

Bu sorunun cevabı şu anda yoktur. Bir yönüyle masumiyet karinesi var diğer yönüyle de daha sonuçlanmamış bir yargılama süreci söz konusudur.

Anayasamızda teminat altına alınan “masumiyet karinesi”nin bir gereği olarak şu anda İmamoğlu ve diğer şüphelilerin üzerlerine atılı suçları kesin olarak işledikleri söylenemez.

Ama bu suçları kesin olarak işlemedikleri de söylenemez. “Hayır, bunlar kesinlikle bu suçları işlememişlerdir, çünkü masumiyet karinesi vardır” sözünün kabul edilirliği yoktur.

Masumiyet karinesine göre, kesinleşmiş mahkeme kararına kadar, bu kişilerin kesin olarak bu suçları işledikleri söylenemeyeceği gibi, kesin olarak işlenmedikleri de söylenemez.

Burada benim İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkındaki kanaatim, masumiyet karinesine göre şekillenmektedir. Yani bu kişilerin soruşturma aşamasında kesin olarak suçlu olduklarını söylemem, ama kesin olarak suçsuz olduklarını da söylemem; bu konudaki kesin kanaat kesinleşen mahkeme kararı ile ortaya çıkacaktır.

Bazı çevreler, İmamoğlu ve diğer kişilerin kesin olarak suçsuz olduğunu söylüyorlar.

Peki, neye göre söylüyorlar; delilleri görmüşler mi; hangi bulgular, bu kanaatlerini haklı çıkarıyor?

Burada ciddi sorunlar var. Bu kişiler kesin suçsuz demek, bilinmezler üzerinden hakikatlerin mutlak olarak çarpıtılmasıdır. Şöyle ki:

Ceza Muhakemesi Hukukumuzda soruşturmanın gizliliği kural var. Yani soruşturma dosyasında hangi bilgi, bulgu, belge ve deliller var bilinmiyor. Sadece Başsavcılığın kısa açıklamaları var. Onlar da suçlamalarla ilgili, deliller, bulgu ve belgelerle alakalı değil.

Bu durumda, bazı çevreler, bilmedikleri, bilemeyecekleri dosya hakkında, peşinen ithamlarda bulunuyorlar. Bunun muhakeme hukukumuz açısından kabulü mümkün değildir.

Bu şartlarda, çoğu kişilerin, dosyadaki bilmedikleri bilgi, bulgu, belge ve delillere rağmen, bilmedikleri konularda kesin suçsuzluk iddiasında........

© Turktime