menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vicdanlar mı kazanacak, güç mü?

39 1
31.08.2025

Gazze’de bir ay sonra ikinci yılını dolduracak olan vahşi soykırım, küresel sistemin çöküşünü gözler önüne serdi. Bunun en çarpıcı örneği, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın, Gazze’de tamamen işlevsiz kalışı. Hem de kendi personeli de İsrail saldırılarıyla katledildiği halde… Ve böyle bir ortamda, önümüzdeki hafta New York’ta BM zirvesi toplanacak. Daha önce İsrail hakkında aldığı bütün yaptırım kararları havada kalan BM’de liderler dünyaya mesajlarını paylaşacak. Fransa dahil, Filistin’i devlet olarak tanıyacağını açıklayan ülkelerin atacağı adım heyecanla bekleniyor. Zirve öncesi Siyonist lobi de boş durmadı, Mahmut Abbas dahil, Filistinli heyetin vizeleri iptal edilerek New York’a gitmeleri ABD tarafından engellendi. *** Epeyce yıldır göstermelik toplantıdan öteye geçemeyen BM zirvelerinde en çok merak edilen konuşmacı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. 2009’da Davos’ta İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e Filistinlilere yaptıkları katliam ve zulümden ötürü ilk kez “One minute” diyebilen lider olarak, İsrail hegemonyasına meydan okumuştu. O günden sonra aralıksız iç ve dış saldırıya uğrayan Erdoğan, 2013 yılında ilk kez BM’de “Dünya 5’ten Büyüktür” diyerek, bugün çöküşünü izlediğimiz küresel sistemin adaletsizliğine meydan okuyan lider olarak da tarihe geçmişti. Aynı sene Gazze’ye gitmeyi de planlıyordu ancak Erdoğan’ı devirmek için planlanan Gezi olayları ile eş zamanlı olarak Mısır’da yapılan darbe ve Gazze’ye girilebilecek tek kapı olan Refah’ın darbeciler tarafından kapatılması, bu ziyareti imkansız kıldı. Aradan geçen 12 yılın sonunda Gazze’nin ne hale geldiğini de görüyoruz, dünyayı yöneten sistemin gerçek yüzünü de… Can acıtan acı gerçeklerle yüzleşme Erdoğan’ın haklılığını dünya nezdinde netleştirmekle birlikte, kamuoylarının karşılaştığı bir başka yüzleşme dünyanın ve insanlığın geleceğine ilişkin endişe... Çocuklar, kadınlar bilinçli olarak katledilirken herkesin gördüğü gerçeği gizlemeye çalışan Batılı ülkeler, vicdanlı kitlelerin baskısıyla birer birer İsrail’in arkasından çekilmek zorunda kaldı. ABD’nin yeni başkanı Trump da bu yönde işaretler verdi, Netanyahu hükümetinden memnuniyetsizliğini ifade eden cümleler kurdu ama O’nun da nasıl bir baskı ve tehditle karşı karşıya kaldığı, bunun neticesinde gel-gitli açıklamalar yaptığı ortada. Peki, bu iş nereye varacak? Şu an kim, ne yapıyor; bunları en yetkili isimlerden biriyle konuşma fırsatımız oldu. TGRT Haber’de Perşembe akşamı yayın konuğumuz olan Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın, sorularımıza verdiği cevaplardan ayıkladığım bazı cümlelere burada dikkatinizi çekmek istedim. Öncelikle Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye’nin verdiği mücadele için şunları aktardı Sayın Fidan;

  • Cumhurbaşkanımız az ve öz konuşur, büyük irade koyar. Sözleri net ve kısadır ama arkasında çok büyük bir irade vardır. Biz bu iradeyi pratikte ileri taşıyarak bunu daha sistemli, uygulanabilir programlara dönüştürerek çok şükür bu meselede büyük mesafeler kat ettik. İsrail etrafında oluşturulan illüzyon dağıldı gitti.
  • Gazze’deki soykırım belki hemen durmayacak ama bu kan, ezilmişlerin başkaldırışına, yanlış olan bu sistemin, adaletsizliğin değişmesine muhakkak bir zemin hazırlayacaktı… Ve biz, İsrail öznesi üzerinden şu an bunun olduğunu görüyoruz.
  • Bizim iki senedir sistematik biçimde ortaya koyduğumuz söylem ve pratik, aslında adım adım buraya doğru taşıyor. Şu anda geldiğimiz noktada, Avrupa ülkeleri de dahil (ABD içinde de bu konuda bölünmeler var) dünyanın geri kalanı da zaten Filistin’in haklı davasının yanında.
  • İsrail’in hedefinin hiçbir zaman kendi güvenliği değil, güvenlik maskesiadı altında daha fazla........

    © Türkiye