Terapisti şeytan olanın…
Son dönemde çok rahatsız olduğum bir konu var. Birisi bir suç işliyor. Yakalandığında özür dileyeceği yerde hemen kendisini daha kötülerle kıyaslamaya başlıyor: Ne yani? Adam mı öldürdük? Yurtta çocukları taciz mi ettik? Hazinenin kasalarını mı boşalttık? İyi de böyle bir düşünce algoritması olmaz ki! Bu mantığa göre her bir kötülük, daha büyük kötülüklerle kıyas edilerek aklanabilir. Kendine sosyal medyanın günah galerisinden bir derleme yapmışsın. Sıkıştığın anda hemen bir tane seçip kendini rahatlatıyorsun! Uçakta olay çıkarıp millete hakaret ediyorsun. Sonra suçlanınca çocuk tacizcilerinden bahsediyorsun? Ne alaka şimdi? Sabah akşam çocuğunu döven bir baba, Narin vakasını seyrederken rahatlıyor. Arkadaşına borcunu ödemeyen adam, milyon dolarlık vurgun haberlerini seyrederken hafifliyor. Eşini aldatanlar ferahlamak için Jeffrey Eipstein belgeseli seyrediyor. Bu kadar sakat bir teselli mekanizması olabilir mi? Kötülükleri kıyaslayarak meşrulaştırma girişimi ahlaki bir zaafın göstergesidir. Ahlaksızlığı daha büyük ahlaksızlıklarla sıradanlaştırma çabası ahmaklıktır. Şeytana terapiye gidiyorsun. Çıkınca da “İyi geldi, çok rahatladım” diyorsun. Rahatlarsın tabii.
Yaşasın, anormalim!
Sosyal medya, normal olan herkesi........
© Türkiye
visit website