Montaj hayatlar...
Saat gece on bire geliyor. Evin içinde bir bağırış, çağırış… Çocuklar sürekli hareket hâlinde ve bir türlü yatmıyorlar. Kadın bir yandan “Yatın artık!” diye bağırıyor, bir yandan da salondaki çay bardaklarını mutfağa taşıyor. Mutfağa girince damacananın yanındaki su birikintisine takılıyor gözü. “Mutfağı spaya çevirdiniz” diye bağırıyor ıslak zeminin üzerinden atlarken. “Ellerinin ayarı yok ki! Kuyudan su çekiyorlar sanki!” diye söyleniyor. Mutfaktan çıkınca önce kızının elindeki telefonu çekip alıyor. Sonra küçük oğlu hâlâ oyuncaklarını toplamadığı için koridorda kovalıyor. Tam yakalayacakken çocuk son anda kendisini banyoya atıp arkadan kilitliyor. “Çıkacaksın oradan elbet!” diye bağırıp salona gidiyor kadın. Kocası televizyonun karşısındaki koltukta uyuyakalmış. “Kalk, yerine yat!” diye bağırıyor. “Bıktım senin sünepe gibi sağda solda uyuyakalmandan!” Adam sıçrayıp uyanıyor. Gözlerini ovuşturarak yatak odasına giderken “Ve horlama lütfen!” diyor kadın. “Evin içinde traktör geziyor sen uyurken.” “Tamam, yan yatarım” diyor kocası. Bu sırada çocuk banyodan çıkıp koşarak yatağına........
© Türkiye
