Fıkıh ilminin ehemmiyeti
“Fıkıh” kelimesi, Arapça’da, genel olarak “bilmek-anlamak” veya özel olarak “İslâmiyeti bilmek-anlamak” demektir... Dünyâya gönderilen ilk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem’den îtibâren, bütün İlâhî (semâvî) dînler, îmân ve ibâdetlerin yanı sıra, toplumun sosyal hayâtını düzenleyen kâideleri de bildirmişlerdir. Her asırda gönderilen Peygambere, o asırda yaşayan insanların ihtiyaçlarını içine alan hükümler bildirilmiş ve o Peygamberler de bunları teblîğ edip, tatbîkâtını yapmışlardır. Ne var ki, bu hükümler, zamanla insanlar tarafından değiştirilmiş, İlâhî olmaktan çıkıp beşerî kurallar hâline dönüşmüştür. Zamânımıza kadar sadece ismini muhâfaza eden Tevrât, Zebûr ve İncîl ismindeki ilâhî kitaplar da, tahrîf edilmekten, değiştirilmekten kurtulamamışlardır. Dolayısıyle, zamânımızda bunların bildirdiği hukûk kurallarına, ilâhî hukûk gözüyle bakmak yanlış olur. İlâhî dînlerin sonuncusu olan İslâmiyetin mukaddes kitâbı Kur’ân-ı kerîmin bildirdiği hükümler, kurallar, hiç değişmeden zamânımıza kadar ulaşmıştır. Kıyâmete kadar, her asırdaki insanların ihtiyaçlarını karşılamaya........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d