Planlama tamam da deneyimleme nerede?..
Geçen yüzyılın en büyükleri petrol şirketleri, ilaç devleri, uzay ve havacılık ile otomotiv markaları diye sıralanıyor. Aslında bu sıralama 2000’li yılların başında da geçerliyken, geride bıraktığımız 7-8 yıl içinde dijital teknolojileri üreten ve kullanan firmalar bu gidişatı değiştirdi. Apple, Google, Microsoft, Amazon ve Facebook özellikle ABD’nin ilk 5 büyük firması olarak listeyi değiştirdi. Bugün Nvidia ve Tesla dünyanın tepesine oturdu. Bunun sebebi elbette dünyanın giderek dijitalleşmesi ama bu firmaların yönetim biçimleri ve organizasyonları da sıralamada yükselmelerini sağlayan unsurlardan biri oldu. Son 20 yıldır dijital dünyadaki tüm gelişmeleri yakından takip ediyorum. Mesela birçok firmanın sürekli değişen bir CEO’luk sistemi var, yenilikler tabana yayılmış tasarım ekibinden geliyor. Yani firmayı ayakta tutan planlamadan çok deneyimleme olmuş. Yani her firmanın yapmakla mükellef olduğu “planlama” faaliyetinin, 5 dakika sonra ne olacağı tam olarak bilinmeyen dünyada değer oluşturmak için yeterli olmadığı anlaşılmış durumda. Türkiye’deki firmaların tamamının tepeden aşağıya doğru yönetildiğini biliyoruz. “Deneyimleme” işi de üst yönetimin müsaadesiyle yapılan “planlanmış iş” olarak yürütülmekte. Yani “Haydi yeni bir şeyler bulun” diye emir verilerek yürütülen bir faaliyet. Hâlbuki firmanın her düzeyinde ve her departmanında yapılması gereken bir faaliyettir deneyimleme. Elbette, kâr amacı gütmeyen özel firma olmaz. Ancak, “varlık amacı” da sorgulanmalı. Tekstilden inşaata, oradan perakendeye hatta turizme kadar yatırım yapan patronlara “amacın ne?” diye sorduğumuzda, aldığımız cevaplar pek tatmin edici olmuyor. Ya diğerlerinden geri kalmamak için ya da daha fazla servet kazanmak için bu işlere giriştiklerini anlıyoruz. İyi giden işinden kötü giden işine kaynak aktarması sebebiyle elindeki her şeyi kaybedenlerin sayılamayacak kadar çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Açıkçası, iş dünyasının köklü temsilcilerinin yeni nesil üyelerinin de farklı bir vizyona sahip olmadıkları da acı ama net bir gerçek. Restoranların tamamını satın almak veya bir spor kulübü başkanı olmak gibi........
© Türkiye
visit website