Merkez Bankaları enflasyonla mücadelede tek başlarına kalırsa...
Enflasyonla mücadelede Merkez Bankalarının ezbere yazdığı reçete genellikle "faizi yükselt, parayı kıs" oluyor. Ancak tedavinin kendisi bu değil. Faizi yükseltip parayı kısmak ancak ve ancak bir hastayı ameliyat etmeden önce vücut fonksiyonlarını yavaşlatma adımıdır. Yani, ameliyat öncesi verilen sakinleştirici ve nihayetinde hastayı uyutmak için verilen narkoz anlamına gelir. Ameliyat olanlar bilir, narkozdan önce yapılan iğne insanda bir ferahlık sağlar, hatta her şeye iyi gözle bakabilir. Açıkçası 3 defa ameliyat olduğum için gayet iyi biliyorum bu duyguyu. Bu iğneyle birazdan doktorların başlayacağı ve içinde risk unsurları barındıran bir müdahale için hastanın morali düzeltilir. Ardından da ameliyatın rahat yapılması için hastanın acı duymaması için narkoz verilir. Bazen hastanın ameliyat bitmeden ayıldığı da olur. O zaman bir kez daha uyutulur. Faizi yükseltmek ve parayı kısmak da böyledir. Üretim ve tüketim yavaşlar ve böylelikle meselenin nereden kaynaklandığını bilen ekip müdahaleye başlar. Eğer tedavi edecekler hastalığın sebebinin nereden kaynaklandığını tam olarak bilmiyorsa, ameliyat esnasında bunu keşfedip çözmesi düşük bir ihtimaldir. Tabii bazen mesele tahmin edilenden daha büyük ve çetrefilli olabiliyor. Bu durumda müdahale ya uzar ya da yeni bilgilerle başka bir zamanda gerçekleştirmek için durdurulur. Buraya kadar anlattığımdan anlaşılması gereken şu: Merkez Bankaları ve Ekonomi Yönetimleri yüksek enflasyona yüksek faizle müdahale etmeden önce, sorunun gerçek kaynağını keşfetmek zorundalar. Bunu yaptıktan sonra faiz yükselişlerini hangi sıklıkta ve dozda yapacaklarını........
© Türkiye
visit website