Enerji kesintisi tecrübesi...
Elbette benim gibi X nesline dâhil kişiler elektrik kesintilerine alışkınlar. Ne de olsa çocukluğumuzun önemli kısmı bu şekilde geçti. Ancak elektrik kesintisinin bugünkü anlamı başka! 1970'lerde enerji stratejik bir unsur değilken şimdi savaş nedeni hâline bile geldi. Şimdi yazının konusuna geleyim: İşimizi gücümüzü eşimin doğum gününe denk getirip, Lizbon'da keyif yapalım dedik. Tam 27 Nisan'da Lizbon'a indik, şehrin hâkim noktasındaki otelimize yerleştik. Kendimizi sokağa attık, çinilerle süslü duvarları olan şirin evlerin arasında dolaştık. Kahvemizi içtik ve elbette "Pasteis de Belem" yemeği ihmal etmedik. Bu benim Lizbon'a yedinci seyahatim idi ama eşim ilk defa gelmişti. Sporcu olmasına ve beslenmesine son derece dikkat etmesine rağmen ısrarıma dayanamadı ve o da bu muhteşem lezzetin hakkını verdi. İlk akşam sahilde harika bir restoranda yemek yedik. Ertesi gün başlarına gelecekten habersiz yüzlerce insan, hem hayat hem de işlerini konuşuyordu. Ertesi gün sabah şehir turuna hazır bir şekilde lobide beklerken tam 11.35’te elektrik kesildi. Ancak kaldığımız otelde jeneratör olduğu için hemen devreye girdi. Resepsiyon görevlileri "hayırdır inşallah" diye kaşlarını kaldırdılar. Ben "elektrikler kesildi ki jeneratör devreye girdi" dedim. Bana inanmaz gözlerle baktılar. Tabii yani, 21. yüzyılda elektrik kesintisi de neymiş. Rehberimiz bizi şehrin kalbine götürdüğünde inanılmaz bir manzarayla karşılaştık. Dükkânların hiçbirinde elektrik yok. Lizbon'un meşhur tramvayları yolda kalmış. Her yerden ambulans ve itfaiye sirenleri geliyor. Restoranlar müşterilerine "kusura bakmayın mutfak çalışmıyor" diyor. Tabii acıktık ve öğlen yemeği için yer araştırmaya başladık. Biz sahile indiğimiz için, Belem tarafında daha önce UEFA görevindeyken kaldığım, karşı kaldırımdaki oteli işaret ettim. "İllaki jeneratör vardır" dedim. Dedim ama, jeneratör mutfağı çalıştırmaya yetmediği için salata ve soğuk yiyeceklerle yetindik. "Hiç yoktan iyidir" dedik. Garson daha oturmadan bizlere "POS makineleri çalışmıyor, nakit ödeyeceksiniz" dedi. Ben hızlı bir hesap yapıp tamam dedim. Yurt dışına gittiğimde her zaman yanımda bir "neme lazım" parası olur. Ancak herkes bizim kadar şanslı değildi. birçok müşteri "o kadar nakit yok" diye isyan etti. Biz siren sesleri içinde karnımızı doyururken, Lizbon havalimanındaki tüm uçuşların iptal edildiğini........
© Türkiye
