Dijital para kayıt dışılığı çözer mi?..
Bazı ülkelerde enflasyonun çok yüksek olması sebebiyle basılmış en büyük banknotun anlamsız hâle gelmesi sebebiyle, Merkez Bankaları kamuoyu baskısı altındalar. Kimileri “yüksek meblağlı banknot enflasyon oluşturur” derken benim gibi ekonomistler “alakası yok ama yüksek enflasyonun varlığının itirafı olabilir” diyor. Bu arada İsviçre gibi dünyanın en değerli ve büyük banknotuna sahip olan ülkeler var. Ayrıca enflasyon da düşük seviyelerde. Ben kendi adıma kâğıt paranın kayıt dışılık oluşturduğunu ve suçların finansmanı için yardım ve yataklık yaptığını düşündüğüm için, Merkez Bankalarının iki sebepten dolayı para basmalarının faydasız hatta zararlı olduğunu savunuyorum: -Bankaların ürettiği kaydi para basılan paranın katbekat üzerindedir, kâğıt paranın varlığı insanların kaydi parayı istediği zaman bankadan çekebileceğine dair yanlış bir intiba vermektedir. Küresel ölçekte mevduat sahiplerinin sadece %'i paralarını bankalardan çekmeye kalksalar kaos çıkar. -Para basıldığı zaman dolambaçlı yollardan hükûmetleri fonlamak mümkün olur, enflasyon artar, kayıt dışı ekonomi büyümeye devam eder, suç gelirleri rahatlıkla aklanır. Bu arada tarım gibi faaliyetlerdeki kayıt dışılık olduğu gibi kaldığı için buradaki işlemler takibi imkânsız hâle gelir. Sanayileşmeye çalışan ülkeler tarıma burun kıvırırlar ancak, bu faaliyet çekirdek enflasyon da dâhil çok önemli parametrelerin üretilmesinde anahtar rol oynamaktadır.
Tarımdaki kayıt dışılık
Tarımdaki kayıt dışılık, hem ekonomik hem de sosyal açıdan çeşitli olumsuz yan etkilere yol açabilir. Tarım sektöründeki kayıt dışılığın bazı yan etkilerine bakalım isterseniz: 1.Vergi kaybı: Kayıt dışı faaliyetler, devletin vergi gelirlerinde kayıplara neden olur. Tarım sektöründe gerçekleşen işlemler kaydedilmediği için, bu alandan elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi mümkün olmaz. 2.Rekabet aleyhine: Kayıt dışı çalışanlar, genellikle daha düşük maliyetlerle ürün sunabilmektedir. Bu durum, yasal olarak faaliyet gösteren ve vergi ödeyen çiftçilerin rekabet gücünü zayıflatır. 3.Sosyal güvenlik hakkı kaybı: Kayıt dışı istihdam, tarım işçilerinin sosyal güvenlik, emeklilik ve sağlık hizmetleri gibi haklarından mahrum kalmasına yol açar. Bu durum, tarımda çalışan bireylerin hayat kalitesini olumsuz etkiler. 4.Hukuki sorunlar: Kayıt dışı işler, genellikle düşük denetim ve güvencesizlik şartlarında yürütülür. Bu, çiftçiler arasında anlaşmazlıkların ve hukuki sorunların artmasına sebep olabilir. 5.Kalite sorunları: Kayıt dışı tarım, genellikle kalite standartlarının göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu durum, ürünlerin güvenliğini ve kalitesini tehlikeye atabilir, dolayısıyla tüketicilerin sağlığını etkileyebilir. 6.Finansman zorluğu: Kayıt dışı faaliyetler nedeniyle resmî finansman kaynaklarına, kredi imkânlarına ve destek programlarına erişim zorlaşır. Çiftçiler, bu durumda gerekli yatırımları yapamayabilir. 7.Pazar dışlaması: Kayıt dışı üreticiler, resmî piyasalara veya sertifikasyon süreçlerine dâhil olamazlar. Bu da onları, yasa dışı veya düşük kaliteli ürünlerle daha az güvenilir pazarlara yönlendirebilir. 8.Tarım sektöründeki inovasyon eksikliği: Kayıt dışı faaliyetler, yenilikçi teknolojilerin ve yöntemlerin benimsenmesini engelleyebilir. Yasal bir çerçevede faaliyet gösteren çiftçiler, yenilikçi çözümlere daha açıktır. 9.Çevresel sorunlar: Tarımda kayıt dışılık, çevresel yönetmeliklerin göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel bozulmalara sebep olabilir. 10.Toplumsal güvensizlik: Kayıt dışı ekonomi, sosyal adaletsizlik ve eşitsizlik gibi sorunları pekiştirir. Bu durum, toplumda güvensizlik ve huzursuzluk oluşturabilir. Özetle, tarım sektöründeki kayıt dışılık, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sorunlara yol açmakta. Doktora tezimi 1996 yılında savunurken, tarımdaki kayıt dışılığın ortadan kaldırılması için nakit para yerine paraya benzeyen ve “takip edilebilir” bir........
© Türkiye
visit website