Büyük banknot basmanın dayanılmaz hafifliği...
Eskiden Türkiye'de sürekli tekrarlanan bir anekdot vardı. Her ne kadar şaka gibi algılansa da içinde çok ciddi gerçeklik payı olan bir yaklaşımdı aslında. Amerikalılar, Almanlar ve Türkler arasındaki farkı anlatırdı. Bu üçlemenin sonunda Türkler yerine Balkanlar, Latin Amerika veya MENA ülkelerinden birini de koysanız şaşmaz bir şekilde içine oturabilir. Ancak Türk olduğum için Türkiye örneği ile yola devam edeceğim... “Amerikalılar neden korkar?” diye sorsanız, hiç düşünmeden cevap verebilirim: “Durgunluk ve resesyondan...” 'Büyük Buhran’dan sonra yaşanan irili ufaklı krizlerde bugüne kadar milyonlarca insan işsiz kalmış ve ellerinde ne varsa, yok pahasına satmışlardır. Amerikalılar bu sebeple “yarın” endişesiyle yaşarlar. Enflasyonla ilgilenmezler. Büyüme hızı ve istihdam odaklıdırlar... “Almanlar neden korkar?” diye sorarsanız, buna da hemen cevap verebilirim: “Enflasyondan...” Cumhuriyet’in kuruluşundan sadece iki yıl önce bugünkü dostlarımız Yunanlıları, Sakarya Irmağı'ndan İzmir’e doğru kovalarken, Almanya hiperenflasyon yaşıyordu. Her saat para basılıyor ve “Reich Mark” Amerikan dolarına karşı âdeta paçavraya dönüşüyordu. Öyle ki, bir ara 1 dolar, 4 trilyon 300 milyar Reich Mark’a eşit hâle geldi. Evimizde anı olsun diye sakladığımız ve üzerinde “50 milliarden” diye yazan bir banknot vardı. Sonradan öğrendim ki bunlardan bir el arabasına sığan kadarıyla ekmek alınabiliyormuş. Almanlar o gün de, bugün de enflasyondan korkarlar ve para arzındaki genişlemeleri “tehdit” olarak algılarlar... “Peki, Türkler neden korkar?” Tabii ki; “hiçbir şeyden!..” Çünkü Türk insanının ne aklında, ne de genlerinde herhangi bir ekonomik kriz ile ilgili hafıza ya da refleks mevcut değildir. Yani unutmuştur, “haydi gelmiş geçmiş olsun” diye bakılmıştır... Latin........
© Türkiye
visit website