menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Resulden bu haber Allahü ekber...

78 8
11.07.2025

Osmanlı Devleti’ni tarih sahnesine çıkaran şey cihattır. Cihat olmasaydı Osmanlılar olmazdı. O vesileyle Anadolu’nun her yerinden nüfus almışlar ve Doğu Roma’ya doğru fetih faaliyetlerini hızlandırmışlardır. Tarihin akışı buradaki nüfus hareketini doğruluyor. 1300’ün başında bin civarında atlısı olan Kayılar bir çeyrek asır sonra Bursa’nın fethine otuz bin askerle yürümüştür. Dört yüz çadır halkının çoğalarak yirmi beş senede 30 bin asker çıkarması başka şekilde izah edilemez. Osmanlıyı küçücük bir beylikten tarihin görmüş olduğu en kudretli devletlerden biri hâline getiren işte bu gaza ve cihat aşkıydı, din gayretiydi. Onlar din-i mübin-i İslam yolunda candan ve canandan geçtiler. Gözünü kırpmadan canını vereceksin. İçin kan ağlasa da en ufak bir tereddüt göstermeden kardeşini, çocuğunu feda edeceksin. Bugün böylesine bir fedakârlığın kokusunu dahi duyacak durumda olmadığımız için söz konusu hadiseyi de anlayamıyoruz. Şundan emin olun ki anladık diyenlerimiz de anlayamıyor, o kadar büyük bir fedakârlık… Osmanlıyı Osmanlı yapan unsurların başında ihlasları geliyor. Tertemiz bir kalpleri vardı. Her ne yaparlarsa çok samimilerdi. Dostlukları gerçek dostluk, düşmanlıkları gerçek düşmanlıktı. Bu yüzden dostları güvenir, düşmanları korkardı. Âşıkpaşazade’nin şu iki dörtlüğü, ihlası, din gayretini, kâfirlere düşmanlığı, vakti değerlendirmeyi, kahramanlığı, coşkuyu, Peygamber efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem” kalpten bağlılığı ve satırlara sığdıramayacağımız daha nice gerçekleri ifade ediyor: Gaza kim etdiler Allahü ekber Dediler her nefes Allahü ekber Salındı seyf-i İslam kâfir üzre Uruldu nevbet Allahü ekber Kılıçlar gölgesinde Cennet-i Hak Resulden bu haber Allahü ekber Kırıldı çanlar hem kilîsâlar Makam oldu dine Allahü ekber Fatih Sultan Mehmed’e atf edilen fakat münşeatlardan III. Mehmed Han’a ait olduğu açıkça anlaşılan şu ifadelere dikkat kesilelim: İmtisâl-i câhidu-fillah olubdur niyyetüm, Dîn-i İslâm’ın mücerred gayretidür gayretüm Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullah ile, Ehl-i küfrü ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm, Lûtf-i Hakk’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm Nefs ü mâl ile nola kılsam cihânda ictihâd, Hamdülillah var gazâya sâd hezârân rağbetüm Ey Mehemmed mu'cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile, Umaram gâlib ola a'dâ-yı dîne devletüm Görüldüğü üzere kalp aşkla doluysa dudaklardan ihlaslı ve coşkulu cümleler dökülür. Aksi muhâldir.

Edeple yükselen devlet

İslam tarihinin Sahabe devrinden sonraki en ihtişamlı zamanı, Osmanlı Devleti dönemi oldu. Bu dönemin belki de en önemli özelliği padişahtan halka kadar herkesin Peygamber Efendimize karşı muhabbetle dolu olmasıdır. Şeyh Edebali’nin manevi terbiyesinde yetişen Osman Gazi, tebaasını İslam ahlakıyla donatarak her işinde Allahü teâlânın........

© Türkiye