Hazreti Muaviye...
Ehl-i beyti sevmemiz bize Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) emridir. Ehl-i beyti sevmek ile ilgili yüzlerce hadis-i şerif vardır. Müslümanlar Ehl-i beyti hep severler ve tam severler. Bazıları güya Ehl-i beyte aşırı bir sevgi içerisinde olduğunu göstermek ister. Hâlbuki sözleri ve işleri onun tam tersinedir. Bunlar Ehl-i beyte sevgilerini sadece Eshab-ı kiramın bir kısmına düşmanlık ederek göstermektedir!.. Oysa Şanlı Peygamberimiz, Eshabının hepsini sevmemizi de emretmektedir. Eshabın arasındaki ihtilafları fırsat bilerek bir kısmına düşmanlık edenler ve bunu Ehl-i beyt sevgisiyle yaptığını savunanlar aslında asıl ve menfur niyetlerini gizlemektedir. Ehl-i Beyt sevgisi Peygamber Efendimizin diğer sözlerini ve emirlerini dinlememeye götürmez. Şayet götürüyorsa orada Peygamber Efendimize karşı bir itaatsizlik söz konusudur. Aksi olsa Eshabın hepsini de sever, onların aralarındaki ictihad ayrılığından doğan ihtilaflı konularda birbirlerinin şanlarını lekeleyecek ifadelere girişmezlerdi. Dolayısıyla Eshabın bir kısmına gösterilen düşmanlık, genelde Ehl-i beyt sevgisini istismar eden yurt dışı kaynaklı Şia propagandasının etkisinde kalmaktan kaynaklanmaktadır. Yoksa, Sahabe-i kiram efendilerimizin, Tabiin büyüklerinin ve binlerce Ehl-i sünnet âliminin Eshab hakkındaki şehadetleri nasıl değerlendirilecektir? Şanlı Peygamber Efendimizin Hazret-i Ebu Süfyan ve oğlu Hazreti Yezid ile Hazreti Muaviye hakkındaki sözlerini evvelce belirtmiştik. Her ikisinin de vahiy katibi olarak seçildiklerinden ve çok iyi idareci olduklarından bahsetmiştik. Peygamber Efendimizden sonra hilafete gelen Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer efendilerimiz de onlardan istifade ettiler. Hazreti Ömer onun dindeki istikametini biliyordu. Şanlı Peygamber Efendimizin onun idareciliği ile alakalı övücü sözlerine vâkıftı. Bu sebeple Hazreti Muaviye’yi bütün Şam bölgesine vali tayin etti. Şayet o âdil, merhametli, mütedeyyin olmasaydı ve yüksek idarecilik vasıflarına sahip bulunmasaydı Hazreti Ömer onu o geniş ve önemli bölgenin başında halifeliği boyunca tutar mıydı? Hazreti Ömer, “Hirekl ve Kisra’nın dehasına hayran kalıyorsunuz da Muaviye’nin dehasını bir kenara mı bırakıyorsunuz?” derdi. İbni Abbas, “İdarecilikte Muaviye’den daha ahlaklısını görmedim” demiştir. Hazreti Osman hilafete geçince Hazreti Muaviye’nin bulunduğu görevi sadece onaylamış oldu. Böylece Hazreti Muaviye yirmi yıl boyunca, aralarında binlerce sahabinin de bulunduğu o bölge halkını adaletle idare etti. Ordularının başında büyük fetihler yaptı. İslam devleti sınır ve güçte zirveye çıktı. Zehebî (v. 748/1347) şöyle demektedir: “Hazreti Ömer’in çok sıkıntılı bir bölgeye onu tayin etmesi ve Hazreti Osman’ın da bunu onaylaması Hazreti Muaviye’ye en büyük şeref olarak yeter. Hazreti Muaviye bölgeyi kısa sürede kontrol altına aldı, en ideal şekilde idare etti. Her ne kadar bazıları rahatsız oldu ise de cömertliği ve şefkatiyle insanları memnun etti. İdareci böyle olmalıdır… Yirmi........© Türkiye
visit website