Medyamız, itibarımız!
Yazar, uyuşturucu skandalları, kadın spikerlerin metalaşması ve yabancı fon iddialarıyla Türk medyasının etik ve profesyonel değerlerini kaybettiğini, acil reforma ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Hiç şaşırmıyorum.
Bir kısım medya tel tel döküldükçe aklımdaki sorular da cevap buluyor. “Alamut Kalesi” kabilinden bir medya grubunda ne fiiller işlenmiş ne günahların kapağı açılmış ve ne yalanların üzeri örtülmüş meğer!
Uyuşturucudan göz altına alınan spikerler, editörler, genel yayın yönetmeni görevi bulanan gazetecilerin isimlerini gördükçe acı bir tebessümden başka tepki gösteremiyorum yazık ki! Yüreğim burkuluyor. Hayır biz hiç kimsenin düşüşüne sevinmeyiz, mutlu olmayız. Allah ıslah etsin deriz.
Ancak, otaya çıkan bu rezalet “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!” sözünün altını sağlam dolduruyor. Toplumda o kadar yanlış iş varken, gençlik elimizden kayarken, aile kurumu çatırdarken, ciddi ahlak sorunları sosyolojimizi altüst ederken televizyon gibi önemli bir aygıtı eften püften işlere aracı kılan, toplumun ihtiyaçlarını görmezden gelen bir yığın insanın gerçek tıynetiyle yüzleşmek gerekir diye düşünüyorum.
Ahlaklı, işinde gücünde, yaptığı işi hakkıyla yapan, her icraatında vatanını ve milletini önceleyen, özel hayatına dikkat eden, söyledikleriyle yaşadıkları arasında çelişmeyen insanlara ana akım medyada neredeyse hiç yer verilmiyor! Yok hükmündeler!
Bizim televizyonlarımızda her nedense her şey otomatik pilota bağlanmış gibi! Hangi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden