menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin Türk dünyasındaki sosyal ve kültürel faaliyetleri! Artık Türk dünyası bakanlığı kurulmalı

11 40
23.03.2025

Numan Aydoğan Ünal turkdunyasi@hotmail.com Türkiye Cumhuriyeti hükûmetleri, Sovyetlerin dağılmasıyla yeni teşekkül eden Türk cumhuriyetleri ve muhtelif bölgelerdeki Türk toplulukları ile münasebetler kurdu. Yakın zamanda Türk dünyasında ilişkiler güçlendi. Artık “Türk Dünyası Bakanlığı” kurulmasının zamanı geldi! Türk dünyasında başta elçiliklerimiz olmak üzere Yunus Emre Enstitüsü, TİKA, TÜRKSOY ve daha birçok kurum kültürel faaliyetler yürütmektedir. Dünyada Türkler kadar geniş coğrafyalara yayılmış başka bir millet yoktur. 20. asrın başlarından itibaren ülkemizde bir kısım milliyetçi, idealist fikir adamları, Türklerin tarihte olduğu gibi yine birleşerek potansiyel bir güç olabileceklerini dile getiriyorlardı. Ancak, Türkiye ve yurt dışındaki Türklerin başındaki siyasi sistem ve otoriteler, bu fikrin sosyal ve kültürel sahada dahi gündeme gelmesine imkân ve fırsat vermiyordu. Nitekim ülkemizde 1940’lı yıllarda, tek parti döneminde, birçok milliyetçi vatanperver aydın, ırkçı-faşist diye hapislere atılıyordu. Türkiye dışındaki bütün Türk dünyası ise tamamen komünist, sosyalist rejimlerin pençesi altında idi. Türkiye ile Türk dünyası arasında herhangi bir irtibat ve münasebet imkânsızdı. Dünyada Türkler kadar geniş coğrafyalara yayılmış başka bir millet yoktur. Türklerin, Türkiye’den sonra en çok yaşadıkları ülkeler; Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar-Rumeli ve bazı Avrupa ülkeleridir. 1990’lı yıllardan itibaren Sovyetlerin dağılmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetleri, yeni teşekkül eden Türk cumhuriyetleri ve muhtelif bölgelerdeki Türk toplulukları ile yakın münasebetler kurdu. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde, devlet, hükûmet başkanları, siyaset adamları ve akademisyenlerin iştirakiyle Türk Dünyası Kurultayları yapıldı. Bunlar netice vermeye başlamıştır. Üniversitelerimizde “alfabe birliği” konusunda sempozyumlar düzenlendi. Geçen sene ise “Türk Dünyası Ortak Alfabesi” kabul edildi. Oluşturulan komisyon, 34 harften müteşekkil Latin temelli alfabe üzerinde mutabakata vardı. Böylece Türk halkları arasında irtibatı kolaylaştırma, alfabe ve terminolojide birlik sağlama hususunda dikkate şayan bir adım atılmış oldu. Öte yandan Türk dünyasında müşterek hikâyelerin ve kahramanların filmlerinin yapılması için Avrupa’daki Eurimages benzeri ortak bir sinema fonunun kurulması için de bazı niyetler ortaya konulduğu biliniyor. Bunun için yeni adımlar bekleniyor ama Türk ülkeleri arasında hâlihazırda birçok ortak sinema projesine imza atılıyor.

TACİKİSTAN TÜRK YURDUDUR

Öte yandan Türkistan davasının büyük liderlerinden olan Özbekistanlı merhum Dr. Baymirza Hayıt, bir toplantıda sunduğu tebliğde “Tacikistan bir Türk yurdudur. Her ne kadar çoğunluğu Tacikçe konuşsa da, halkın önemli bir kısmı da Özbek lehçesi ile konuşmaktadır. Yani Türk’tür. Bu sebeple Tacikistan’ın, Türk Dünyası içinde değerlendirilmemesi büyük bir eksikliktir” dedi.

SOVYETLER SONRASI TÜRK DÜNYASINDAKİ GELİŞMELER

Türk dünyasını da içine alan Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra Türk dünyasında bazı önemli gelişmelere kapı aralanmıştır. Türk ülkeleri........

© Türkiye