menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Osmanlı Bosna’sı ve asil Boşnaklar

17 1
21.04.2024

Numan Aydoğan Ünal  İhlas Vakfı Türk Dünyası Koordinatörü Bosnalılar, beş asırlık Osmanlı hâkimiyetinde refah ve huzur içerisinde yaşadılar. Osmanlı idaresinde birçok Boşnak, devlette vazife aldı; bu zamanda Bosna’da pek çok âlim yetişti. Bosna’nın Osmanlı devletinden kopmasından sonra ise ülkelerini terk ederek Anadolu’ya binlerce Boşnak Müslüman yerleşti ve çok kısa zamanda dürüstlükleriyle halkla kaynaştı. Bosna halkı fetihten önce Bogomil mezhebinde idi. Hristiyan Bogomiller, Hazreti İsa’yı Allah’ın kulu ve peygamberi olarak kabul ediyordu. Bu yüzden Hristiyanlığı kolaylıkla terk ederek Müslüman oldular. İslam uğruna kendilerini feda etmek, Bosnalıların dedelerinden kalma gurur vesilelerindendir. Bugünkü Bosna-Hersek Cumhuriyeti yaklaşık 50 bin km² alana, 20 km sahile ve 5 milyon nüfusa sahiptir. Tarihî ve tabii güzellikleriyle cennet gibidir. Osmanlı eserleriyle de âdeta bir açık hava müzesidir. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethinden 12 sene sonra, 1463 yılında Bosna’yı fethetti. 1521’de Bosna Sancağı, Rumeli eyaletimizden ayrılarak müstakil bir sancak oldu. 1583’te ise eyalet yapıldı. Ancak 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra imzalanan Berlin Antlaşması ile Bosna’nın kontrolü, geçici olarak Avusturya-Macaristan’a bırakıldı. 7 Ekim 1908’de ise haksız bir şekilde bu ülkenin topraklarına dâhil edildi. 1946’da da yeni kurulan Yugoslavya federal cumhuriyetlerinden biri oldu.   1992’de Yugoslavya federal devletinin dağılmasından sonra Müslüman Boşnaklar, Avrupa’nın ortasında dört yıl boyunca, Sırpların çok büyük zulüm ve vahşetine maruz kaldı. Binlerce Müslüman öldürüldü, tarihî camiler, medreseler ve kütüphaneler tahrip edildi. Binlerce kadın ve kız tecavüze uğradı.  Hâlbuki Fatih Sultan Mehmed, Bosna’yı fethettikten sonra gönderdiği fermanda özetle şöyle diyordu:  “Ben ki Sultan Mehmed Han’ım; Cümle âlem bilsin ki! Yeri göğü yaratan yüce Rabbim hakkı için, Kur’ân-ı kerim hakkı için, Peygamberimizin hakkı için, kullandığım kılıç hakkı için, 124 bin Peygamber hakkı için yemin ederim ki; emirlere itaat ettikleri müddetçe ülkemde yaşayan Bosnalı ruhbanlara, kiliselerine engel olunmayacak, sıkıntı verilmeyecek, onlar ve dışarıdan gelenler ülkemde huzur içerisinde yaşayacaklar, hepsi himayem altındadır!” Alman seyyah F. Karl Kienitz, 20. asrın ilk yarısında, bütün Osmanlı coğrafyasını gezerek tarihî şehirleri mükemmel şekilde inceledi. “Büyük Sancağın Gölgesinde” isimli kitabında Bosna hakkında şunları kaydediyor:   “Fatih Sultan Mehmed fethettiğinde, Bosna geri kalmış, birkaç madenci şehrinden ibaret bir ülkeydi. Osmanlı idaresi zamanında yepyeni bir medeniyete ve huzura kavuştu. Fatih’ten sonra Gazi Hüsrev Bey Bosna’yı önemli bir merkez hâline getirdi. Şehrin nüfusu 7-8 binlerden 80 bine yükseldi. Böylece Bosna ve Hersek’in birçok şehri, gerçek birer Türk şehri oldular. Daha doğuda halk kendine Osmanlı adını verirken, Saraybosnalılar da Türk ismini seve seve benimsiyorlardı… Bosna Kralı Stjepan Tomaşeviç, Papa II. Pius’a yazdığı mektupta ‘Türkler ülkemde birçok kaleler yaptırdı. Halkıma çok iyi davranıyorlardı. Kendileriyle birlikte olan her çiftçinin hür olacağına söz veriyorlar. Pek çok kimsenin bir felaket gözüyle baktığı Türk işgali, Bosnalılar için Allah’ın bir yardımı kabul ediliyor. Artık öldürülmeler, mal yağmalanması son buldu’ diyor.  Bosna halkı fetihten önce Bogomil mezhebinde idi. Hristiyan Bogomiller Hazreti İsa’yı Allah’ın kulu ve peygamberi olarak kabul ediyordu. Bu yüzden Müslümanlara yakınlık duyuyorlardı. Bogomil mezhebi mensupları Katolikleri hiç sevmiyorlardı. Papa, Bogomillilere kötü gözle baktığı için onlar da Papa’ya karşı derin bir kin ve nefret duyuyorlardı. İnançlarının İslam’a yakın olması ve papaların baskıları Hristiyanlığı kolaylıkla terk ederek Müslüman olmalarına sebep oldu…  Bosnalılar kurtuluşlarını borçlu oldukları Türklerin dinine geçmeye başladılar. Özellikle memleketin ileri gelen şahsiyetlerinin Müslümanlığı kabul etmeleri, ülkenin kitle hâlinde İslamlaşmasına vesile oldu. Böylece Bosna ve Hersek içten fetholundu. Düne kadar ezilenler........

© Türkiye


Get it on Google Play