Ahıskalı Türklerin dramı
Numan Aydoğan Ünal turkdunyasi@hotmail.com Ahıska Türkleri tarihte üç büyük facia ile karşılaştı. Evvela 1828 yılında Çarlık Rusya’sı Ahıska’yı işgal ederek şehri yakıp yıktı, harabeye çevirdi. Diğer felaket ise 1944’te yaşandı. Sovyet lideri zalim Stalin, II. Dünya Savaşı’nda 16-50 yaş arasındaki yaklaşık 40 bin Ahıskalı Türk’ü askere alarak Almanya cephesine gönderdi. Bu insanların hiçbiri askerî eğitim görmemişlerdi, çoğu savaşta öldü. Son facia da 1989 yılının haziran ayında yaşandı… Ahıska Türklerinden şair Ali Paşa: “Sürgün trenleri ağzına kadar dolu olduğu için, insanlar içinde zor hareket ediyorlardı. İnsanlar arasında çeşitli hastalıklar ve ölümler başladı. Ölenleri Rus askerleri, demiryolunun 20-30 metre uzağında araziye atıyorlardı. Bunların bir mezarı olmadığı gibi, kurtlara kuşlara yem oldular.” Ahıskalı Türkler ülkemize gelinceye kadar başlarına gelenlerden hiç haberimiz yoktu. Günümüzde Gürcistan hudutları içinde bulunan Ahıska, 1578 Çıldır Zaferinden sonra Osmanlının eline geçti. 1828’deki Rus işgaline kadar tam 250 yıl boyunca Osmanlı Devleti’nin bir serhat şehriydi ve 21 ilçesi vardı (Bugün bu ilçelerin on biri Türkiye’de, dokuzu ise Gürcistan’ın Türkiye sınırındadır). Osmanlı Devleti’nin Gürcistan’ı fethetmesinden sonra, İç Anadolu’dan, özellikle Konya, Tokat ve Yozgat’tan seçilen Türkler, Ahıska bölgesine yerleştirildi. Bu insanlar uzun yıllar bölgede İslamlaştırılması rol oynadılar.
ÜÇ BÜYÜK FACİA
Ancak “Ahıska Türkleri” olarak adlandırılan bu topluluk, tarihte üç büyük facia ile karşılaştı. Evvela 1828 yılında Çarlık Rusya’sı Ahıska’yı işgal ederek şehri yakıp yıktı, harabeye çevirdi. Halka da çok büyük zulüm yaptı. Ruslar gece gündüz sekiz gün, Ahıska kalesini bombaladılar. Kale içindeki Ahmediye Camii, saray ve evler tahrip oldu. O tarihte üç defa hücuma geçtiler ama kaleyi ele geçiremediler. Bunun üzerine zalim Rus komutanı Paskeviç’in emriyle şehirde büyük bir yangın çıkarıldı. Yangının, şehrin her tarafına yayılması üzerine kadın ve çocuklar kaleye sığındılar. On günlük müdafaadan sonra kale Rusların eline geçti… Diğer felaket ise 1944’te yaşandı. Sovyet lideri zalim Stalin, II. Dünya Savaşı’nda 16-50 yaş arasındaki yaklaşık 40 bin Ahıskalı Türk’ü askere alarak Almanya cephesine gönderdi. Bu insanların hiçbiri askerî eğitim görmemişlerdi, çoğu savaşta öldü. Köylerde ve kasabalarda sadece yaşlılar, kadınlar ve çocuklar kalmıştı. Kadınları da savaş müddetince demir yolu inşaatlarında çalıştırdılar. 14 Kasım 1944’te ise Ahıska’da kalan Türklerin hepsini sürgüne gönderdiler. Savaştan sonra sağ kalanlar, memleketine döndüklerinde anne-baba ve akrabalarının hiçbirini bulamadılar. Evlerine, köylerine de Ermeniler ve Hristiyan Gürcüler yerleşmişti. Bu defa da, uçsuz bucaksız Sovyet Rusya’nın her tarafına sürülmüş olan ailelerini bulmak için yollara düştüler… Son facia da 1989 yılının haziran ayında yaşandı. 1944 sürgününden sonra Özbekistan’ın Fergana bölgesine yerleşen Ahıskalı Türkler, çok kısa zamanda Özbek kardeşleriyle anlaştılar, kaynaştılar, birbirleriyle dost ve akraba oldular. Hep beraber huzur içinde yaşıyorlardı. Sovyetlerin dağılmasından kısa süre önce muhtemelen KGB’nin tahrikiyle sarhoş, uyuşturucu bağımlısı, serseri bir grup genç, Ahıskalı Türklerin evlerini yağmalamaya başladı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden insanları öldürdüler. O zamanki komünist rejim bunlara zamanında müdahale etmedi. Birkaç gün devam eden bu hadiselerden sonra 17 bin civarında Ahıskalı Türk, yeni bir sürgüne maruz kaldı. Her şeyini, evini, eşyasını kaybeden halk, geçici kamplara dolduruldu. Burada çok zor şartlar altında aç susuz, büyük sıkıntı çektiler. Buradan da tekrar Rusya’nın çeşitli bölgelerine dağıldılar.
ALİ PAŞA’DAN HATIRALAR
Zalim Stalin’in emriyle, 14 Kasım 1944........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Rachel Marsden