Türkiye’de yerel kalkınma için düğmeye ilk basan yöneticilerden biri Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler oldu. İşi kolay değildi. Üç engele takıldı… Mazeret, bahane, şikâyet… Şimdi bu engelleri plan ve proje ile devirip çok önemli adımlar atıyor… Güvenilir Ürün Platformu’nun düzenlediği Türkiye’nin Kahramanları etkinliğinde yapılan çalışmaları anlattı ve önce Karadeniz için her şey olan fındıktan başladı: -Bizim fındık meselemiz var. Fındık çok olunca da üzülüyoruz az olunca da üzülüyoruz… Fındık meyve mi? Bir ticaret ürünü mü? Bir sanayi ürünü mü? Yoksa çikolatanın ana ham maddesi mi? Fındıkla yatar, fındıkla kalkarız. Ama yıllardır adım atmayız. Biz bu süreci değiştirdik. Dünyanın en çok fındık üreten yeriyiz yani tekel durumundayız. Ama fiyatı biz belirlemiyoruz. Düşünün, tekel olunan bir yerde fiyatı belirlemiyoruz. İlk onu çözdük. Fındık fiyatı ile oynayan dünya tekeline karşı önemli bir savaşı kazandık. Sonra fındık kabuğunu yakıyorduk. Aktif karbon fabrikası kurduk. Şimdi içinden 100 kadar ürün çıkıyor, sadece kabuğundan. Fındık içindeki minareller, vitaminler, protein ve yağı satıyoruz. Fındığı fındık olarak satarsanız 2 milyar dolar çikolata yaparsanız 8 milyar dolar kazanırsınız. Şimdi kentin çikolata yapması için önderlik yapıyoruz...

Evet fındıkla ilgili adımlardan sonra son günlerin önemli konusu gastronomiye ve gıdaya getiriyor sözü Hilmi Güler ve anlatıyor: -Gastronomide çok eskiyiz. Burada dünya markası olacak lezzetler var. Mesela Karadeniz’de hamsi ile balık aynı şey değildir. Hamsinin her şeyi yapılır. Sonra bizim bildiğimiz dünyaya da anlatmak istediğimiz galdirik, hoşkıran, melocan var. Ordulu hanımlara soruyorum… Hemen pancar çorbası diyorlar… Çeşidi artırmamız lazım. Bunun için Kadın Kooperatiflerini seferber ettik. Hiç yoktu şimdi 19 kooperatif oldular. Önemli çalışmalar yapıyorlar. Şikâyet edenlere bir mum da sen yak dedik. Plan, program, koordinasyon ile atağa geçtik. İşte dünyanın bütün uçak şirketlerine pide satan kardeşimiz buradan çıktı. Projesini getiren herkese destek oluyoruz.........

© Türkiye