menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeliz ve Siyasi Mayın Eşeği: Anıran Sadakat

13 17
09.07.2025

Siyasi tarihimizin absürt karakterler galerisine bir figür daha eklendi: “Yeliz”. Esas adı Ahmet Hamdi Çamlı olsa da, milletin hafızasında bu lakapla yer edindi. Üstelik bu, bir internet şakası değil; bizzat kendi elleriyle, gizli kamera oyunlarıyla doğurduğu bir isim. Ama mesele sadece ismin komikliği değil. Mesele, bu figürün temsil ettiği zihniyetin, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e yöneltilmiş organize bir gerileme çabasında tuttuğu sembolik roldür.

Eski AKP milletvekili olan Yeliz, sadece bireysel bir gaflar dizisi değildir. O, sahibine koşulsuz sadakatiyle, düşünce yerine ezber, analiz yerine anırış koymuş sistemin taşıyıcı kolonlarından biridir. Ve bu kolonlar, Cumhuriyet’in çatısını yıkmaya değilse de, gölgeleme amacındadır.

Mayın Eşeği Alegorisi: Sadakatin Anatomisi

Yeliz’in politik varlığı, bir düşünce sistemi ya da halkın taleplerini temsil eden bir hatipten ziyade, sahibinden aldığı yönergelere harfiyen uyan bir mayın eşeği gibidir. Evet, sırtına bir kez yük yüklenen, sonra da sorgusuz sualsiz, kilometrelerce aynı patikadan yürüyen o bildik yaratık… Ne yoldan sapar, ne durur, ne sorgular. Sahibinin gösterdiği yoldan gider ve sonunda da onun önünde durur. Çünkü başka bir şey öğretilmemiştir.

İşte bu alegori, Yeliz tipi figürleri anlamak için biçilmiş kaftandır. Onlar ne üreten ne sorgulayan ne de çözüm arayan tiplerdir. Tek görevleri vardır: Kamuoyunu oyalamak, asıl sorunları örtmek ve gerektiğinde bağırarak gündemi değiştirmek. Düşüncenin değil, sesin hâkim olduğu bir düzende bu figürler sahnede çok sesli bir kakofoni yaratır. Ama o ses, düşünce üretmez; sadece........

© Turkish Forum