menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nakşibendî-Halidiyye Kolunun Türkiye’deki Siyasal ve Toplumsal Etkileri: Eleştirel ve Tarihsel Bir Analiz

6 9
14.07.2025

Türkiye’nin toplumsal ve siyasal yapısının anlaşılmasında dini yapılar, özellikle tarikatlar önemli bir rol oynamaktadır. Bu yapılar, hem Osmanlı’dan devralınan tarihsel mirasın günümüzdeki tezahürleri hem de modern siyasal sistemin içindeki dönüşüm dinamikleri açısından incelenmeye değerdir. Bu bağlamda, özellikle Nakşibendîliğin Halidiyye kolu, Cumhuriyet tarihi boyunca derin bir ideolojik, kültürel ve siyasal etki ağı örmüş; günümüzde ise bu etkinin birçok boyutta somutlaştığı görülmektedir.

Halidiyye kolu, sadece dini bir tarikat olarak değil, aynı zamanda toplumsal denetim, siyasal mobilizasyon ve ideolojik dönüşüm aracılığı olarak işlev görmüştür.

Nakşibendî tarikatı, 14. yüzyılda Orta Asya’da kurulan ve özellikle Sünni İslam’ın Hanefi yorumu içinde gelişen bir sufi akımdır. Bu tarikatın 19. yüzyılda Halid-i Bağdadi (1779–1827) tarafından kurulan Halidiyye kolu, klasik tasavvufi çizgiden ayrılarak, siyasal İslam’ın örgütlü biçimi haline gelmiştir¹.

Halid-i Bağdadi’nin reformist anlayışı, Nakşibendîliği hem manevî bir öğreti hem de siyasal bir araç olarak yeniden yapılandırmıştır. Halidiyye kolu, Osmanlı’nın son döneminde aşiret yapılarıyla bütünleşmiş, Mezopotamya ve Anadolu gibi bölgelerde yarı-devlet işlevi görerek, halk üzerinde dini otorite kurmuştur². Bu yönüyle Halidiyye, merkezi otoritenin gücünü yerel halk üzerinde dolaylı biçimde sağlamlaştırmak için kullanılmıştır.

1925’te çıkarılan Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu ile birlikte Halidiyye dahil tüm tarikatlar resmen yasaklanmış; ancak bu yapılar yer altına çekilerek varlıklarını cemaatler şeklinde sürdürmüşlerdir³. Bu dönemde tarikatlar, sosyal dayanışma, dini eğitim ve siyasal yönlendirme işlevlerini kırsal ve yarı-şehirli alanlarda sürdürmeye devam etmiştir.

Özellikle 1980 darbesi sonrası, Turgut Özal döneminde İslamcı yapılarla olan yakınlaşma sonucunda, Halidiyye kökenli cemaatlerin devlet içinde meşruiyet kazanmaya başladığı........

© Turkish Forum