menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Emperyalizmin Gizli Silahı: Dini Görünümlü İstihbarat Yapıları ve Gladio’nun Dini Kolları

8 0
09.05.2025

Emperyalizmin klasik araçları arasında askeri işgal, ekonomik sömürü ve siyasi vesayet kadar güçlü bir diğer yöntem de istihbarat destekli sosyal mühendislik faaliyetleridir. Bu faaliyetlerin en dikkat çekici unsurlarından biri, inanç sistemlerinin istismar edilerek örgütlenmiş dini görünümlü istihbarat yapılarıdır. Bu yapılanmalar, halk arasında güven uyandırmak, devlete sızmak, toplumu yönlendirmek ve emperyal çıkarlar doğrultusunda kriz mühendisliği yapmak amacıyla kullanılmıştır. Bu bağlamda FETÖ, Opus Dei ve Rotary ve lions clubs gibi sosyal örgütlerlenmeler Gladio’nun dini ve sosyal kolları gibi örnekler dikkatle incelenmelidir.

İstihbarat tarihinin temel varsayımlarından biri, önemli olaylarda “tesadüf”ün nadiren rol oynadığıdır. Özellikle örtülü operasyonlar (covert operations) ve psikolojik harp faaliyetleri uzun vadeli çıkar planları çerçevesinde şekillendirilir. John Perkins’in deyimiyle, modern emperyalizm artık doğrudan işgal yerine “ekonomik tetikçilik, ideolojik manipülasyon ve içeriden çökertme” stratejilerine yönelmiştir (Perkins, 2004).

Daniele Ganser’in “NATO’nun Gizli Orduları” adlı çalışmasında detaylandırdığı üzere, Gladio, Soğuk Savaş döneminde NATO ve CIA destekli olarak kurulan, anti-komünist amaçlı gizli bir paramiliter ağdır. Bu yapı, sadece askeri unsurları değil, medya, eğitim ve dini gruplar dahil birçok alanda etkili olmuştur (Ganser, 2005). Özellikle İtalya’daki P2 Mason Locası, Vatikan ile ilişkili elit çevreler aracılığıyla Gladio’nun dini etkisini somutlaştırır. Aldo Moro suikastı ve 1980 Bologna tren istasyonu saldırısı bu yapının “tesadüfsüz” operasyonlarına örnektir.

1930’larda İspanya’da kurulan Opus Dei, Katolikliği merkeze alan ancak siyasi ve ekonomik elitlere yönelik bir yapılanma olarak dikkat çeker. Resmi olarak Vatikan’a bağlı bir “kişisel prelatura” (özel piskoposluk) olan bu yapı, özellikle Latin Amerika’daki darbelerde, Franco rejimiyle olan ilişkilerinde ve 1980 sonrası Şili’de General Pinochet’ye verdiği destekle gündeme gelmiştir (Berry, 2011). Opus Dei, dinî sadakati muhafazakâr siyasete ve istihbarat desteğiyle bütünleştiren bir “yumuşak güç” aygıtı olarak emperyalist stratejilerde yer bulmuştur.

Fethullah Gülen tarafından kurulan ve yıllarca “hizmet hareketi” olarak lanse edilen FETÖ, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına özellikle 1980 sonrası........

© Turkish Forum