Stratejik Gerçeklik: Su Savaşları
Orta Doğu uzun yıllar boyunca enerji, kimlik, sınır ve egemenlik krizleriyle anılagelmiştir. Üzücüdür ki bahsini ettiğimiz konular çerçevesinde vasat bulan hadiseler bölgenin istikrarını olumsuz yönde etkilemiş, yine bölge üzerinde karanlık planlarını uygulamak isteyen çevrelere ise alan yaratmıştır. Günümüz koşullarında ise bu denklemin içerisine su krizi de dahil olmuştur. Artık bölgede yeni bir gerilim ekseni daha belirginleşmeye başlamış, su güvenliği de en az diğer etkenler kadar ve hatta taşıdığı hayati önemle daha ileri bir seviyede öncelikli konular arasına girmiştir. İklim değişikliği, yanlış tarım politikaları, hızlı nüfus artışı ve devletler arası siyasi rekabet, suyu yalnızca ekonomik bir değer olmaktan çıkarıp jeopolitik bir silaha dönüştürmektedir. Bu tablo, özellikle Fırat-Dicle havzasının merkezinde bulunan Türkiye açısından ciddi risklerle beraber önemli fırsatları da beraberinde getirmektedir.
Orta Doğu’da kişi başına düşen yıllık su miktarı son 40 yılda oldukça azalmış, mevcut koşullarda nüfusun `’ından fazlası su kıtlığı ile karşı karşıyadır. Suriye, Irak, Ürdün ve Yemen bu azalmayı en sert hisseden ülkelerin başında gelmektedir. Irak’ta su kıtlığı tarımı çökertecek noktaya gelirken, Suriye’de 2011’den 2024 yılına kadar yaşanan iç savaşın ardından bozulan altyapı, su krizini toplumsal........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein