Teşekkür savaşları
İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan savaş 10. gününde ABD’nin doğrudan müdahalesiyle farklı bir boyut kazandı. İran’ın nükleer tesislerinin yer aldığı Fordo, Natanz ve İsfahan ABD’ye ait B-2 uçaklarıyla hedef alındı. ABD Savunma Bakanlığı bu saldırıdan sonra İran’ın nükleer programının yok olduğunu duyurdu. İran dini lideri Ayetullah Hamaney ise hedef alınan nükleer tesislerin günler öncesinden boşaltıldığını söyledi.
13 Haziran’da İsrail’in ilk saldırısı sonrası İran tarafından yapılan açıklamada ABD, İngiltere ve Fransa’nın İsrail’e destek vermesi halinde bu ülkelerin askeri üslerinin hedef alınacağı belirtilmişti. ABD’nin savaşa doğrudan müdahalesi savaşın cephesinin genişlemesine zemin hazırladı. İran ise bu zemine Hürmüz boğazını kapatarak cevap verdi. Bu sayede başta petrol üreten Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere enerji satın alan Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Singapur gibi ülkeleri savaşın parçası haline getirdi. Bu durum savaşın ya şiddetini artırmasına ya da müzakere ortamının baskıya ya da dayatma yoluyla da olsa kurulmasını tetikleyecekti.
İran, Hürmüz boğazını kapattıktan sonra ikinci misillemesini ABD’nin Irak ve Katar’da bulunan askeri üslerini hedef alarak yaptı. Her ne kadar silahların kullandığı bir cevap olsa da sonuçları itibariyle kapalı kapılar ardında varılan bir anlaşmanın gereği olduğu ortaya çıktı. İran saldırının sembolik anlam taşıdığını ifade ederken, ABD Başkanı Trump ise saldırının önceden haber verildiğini ve bu sayede........
© Türkgün
