Dünyanın güven üssü
Dünyanın ekonomik, siyasi ve diplomatik krizlerle boğuştuğu, 3. Dünya savaşı ihtimalinin canlandığı, nükleer savaş tehditlerinin artış gösterdiği bir dönemde Türkiye’nin barış havzasına dönüşmesi bölgesel ve küresel bir güç olduğunun ispatıdır. Böylesi kaotik bir atmosferde ABD’den Rusya’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar birçok ülkenin Türkiye’nin üstlendiği güçlü role vurgu yapması tesadüf değildir.
Yeni dünya düzeninin oluştuğu ve her devletin yeniden pozisyon aldığı bir denklemde Türkiye’nin yükseldiği konum hayranlık uyandıracak cinstendir. Üstelik bu eşsiz konuma sadece son birkaç yılda yaptığı atılımlar sayesinde gelmiş olması da gurur vericidir. Elbette tarihsel arka plan ve birikimin önemli bir etkisi olduğu yadsınamaz ancak bu liderliği ortaya koyabilecek siyasi iradenin varlığı da göz ardı edilmemelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte tesis edilen siyasi istikrar, karar alıcı mekanizmaların kazandığı hız ve kararlılık Türkiye’nin yeni düzendeki rolünü daha da güçlü hale getirmiştir.
BM’de Türkiye’nin öncülüğünde başlatılan girişimlerin bulduğu destek, Türkiye’nin NATO nezdinde ikinci güçlü orduya, dünya genelinde ise 9. sıraya yükselmesi kararlı siyasi iradenin neticesidir.
Geçtiğimiz yıl ABD ve Rusya’nın da dahil olduğu 7 ülkenin istihbarat........
© Türkgün
